Nefs, verilen sözü yalanlayan bir düşmandır. Nakz-ı ahd eden bir düşman ile harbetmek lazım geldiği gibi, nefse karşı cihad ve harb ilanı ile onu öldürmek layık olur ve nefis, alemi süfli olan bu dünyadan yaratıldığı için alçaktır, onun kıblesi ve teveccüh ettiği yer de alçaktır. Binanaleyh ondan vefa ve fazilet beklemek abestir. Nefisin alemi hakikatle alakası olamaz.
İnsan konuşan hayvandır derler. Binanaleyh insan iki şeydir. Kuvve-i hayvaniyyede mündemiç olan şey, şehavattır ve arzulardır; amma onun hulasası ve gıdası olan şey, ilim ve hikmet ve didar-ı Hak'dır. İnsanın, hayvaniyeti Hak'dan kaçar. İnsaniyyeti dünyadan kaçar. Vahyi ilahi olan cezbe ve ilham-ı rabbani, insanın kalbine eriştiği vakit, su nasıl ölmüş topraktaki hayatı diriltiyorsa, insanın kalbi de aynı şekilde canlanır, insanlığı dirilir ve mağrur olduğu nefsaniyyetindeki zevklerin hiç olduğunu anlar. İnsana ancak vahy gelirse nefsinin aldatmalarını idrak edebilirsin. Yoksa, "bu dünya hayatı hiç bitmez" diye seni sürekli gaflete düşürür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder