Buna "feraset-i hikemiyye" denir.Bir insanın bağırmasından,sesinin yüksekliğinden ve kullandığı kelimelerin konumundan ,bakışından öfkeli ve gazaplı olduğunu herkes anlar.Ancak,konuşmayan bir insanın iç dünyasını nasıl anlarsın?Feraset-i hikemiyye denilen ve Allaha yakın olan kimseler insanların simasına bakarak iç dünyalarını keşfederler.Zahirde sağlıkla meşgul olan taife öncehastanın rengine bakar bir ileri tetkik olarak nabzını (tansiyonunu) ölçer bir ileri tetkik olarak kan ve idrar tahlili yapar sonra ileri tetkik olarak röntgen yahut MR çektirilmesiniister.Bir insanın vücudundaki hastalıkların işaretini zahirde bu tedbirler vasıtasıyla öğreniriz.İnsanı Kamiller ise vasıtaya ihtiyaç duymaksızın huzurda ise görerek,gıyabda ise bir başka yolla o kimsenin iç dünyasına nüfuz eder.
VELE TA'RİFENNEHÜM Fİ LAHNİL GAVLİ(Sen elbette onları kavlin lahninden arif olursun )(Muhammed 47/30)."TA'RİFÜHÜM BİSİMAHÜM"(Sen elbette onları simalarıyla arif olursun"(bAKARA 2/273).
Evliyaullah, kalblerden geçeni bildiklerinden onlaarla birlikte otururken kalbin doğru etmek gerekir.Zira, cisim tabiblerinden daha fazla,kalbin hastalıklarını bilicidirler.İnsanı Kamil hem zahirin hem batının aynasıdır.İnsanın zahirindeki hastalıkları da tedaviye muktedirdirler.
Fahredin-i Sivasi isimlebüyüklerden birisi ateşli hummaya yakalanmıştı.Doktorlar ilaç konusunda çaresiz kaldılar.Hz.Mevlana efendimiz hastanın ziyaretine gelmişti.Emir buyurdu soyulmuş sarmısakgetirdiler,döğüp kaşık ile ona verdiler.Doktorlar hastaya samırsak yedirildiğini duyunca sıhhatinden ümidinikestiler.O gece hastaterledi, sıhhat bulmaya başladı veiyileşti.Doktorlaar bu hal tıbba uygun değil belki hikmeti ilahidir dediler.
Hz.Pir buyururlar:
"Biz hakimiz, biz tabibiz.Bağdad'dan eriştik.Biz çok illete mensup olanları gamdan kurtardık.İlahi hakimleriz, kimseden ücret istemeyiz.Zira biz hasta olan cisme endişe gibi koşarız
İnsan-ı Kamil , kişinin adını işitmekle onu tanıyabilir.Hatta dünyaya gelecek olanlaarı tanıyarak onların yapacağı işleri söyleyebilirler.Bunlar ilahi sırlardır
Sadreddin Konevihazretleri , şeyhiİbni Arabihazretleri için buyurur ki:Bizim şeyhin hususi bir nazarı var idi.Bir kimsenin haline muttali olmak istediği vakit , ona bir nazar ederdi.Onun uhrevi ve dünyevi ahvalinden haber verir idi."
İşte bu zatlar, nakısları terbiye kudretine haizdirler.Kendilerinde bu nazar olmayan evliya , nefislerinde kamil iseler de , başkalarını kemal mertebesine ulaştırmaya muktedir değildirler.Artık şekil şeyhlerine ne kalacağı bununla kıyas olunsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder