24 Temmuz 2022 Pazar

ALİ ÖZTAYLAN HAZRETLERİ

 Ali Öztaylan efenhdi hazretleri Bandırmada yaşamış bir Allah dostudur.Sami Efendi hazretleri,Ahıskalı Ali Haydar hazretleri irfan dünyasındaki ışıklarıdır.Mahmut Ustaosmanoğlu'nu Ahıskalı hazretlerine sevk edendir.Neyzen Tevfik' in gönül dünyasında yer etmiş insanlardandır.Mehmet Medli dede'nin ahbabıdır.Oğlu Cemal Taylan bir dönem Anap ta milletvekilliği ve Balıkesirde belediye başkanlığı yapmış bir şahsiyettir.Ali efendi hazretleriyle alakalı olarak Sufzm ve İnsan dergisinde 11 Eylül 2012 de yayımlanan yazıda Nurcihan demirci bağlı olduğu bu zatı şöyle yansıtmıştır:

"Ali Amca konuyu açmak için sık sık şöyle derdi:"Evladım senin efendin (senin)kim olduğunu biliyor mu? "Hayır" derdim,"bilmiyor".devam ederdi."Evet bilmez..Aynı yastığa baş koyarlar ama efendi hanımını, hanımı efendisinin kim olduğunu bilmez.Anababa evladının, evlad anababanın kim olduğunu bilemez.Bu öyle bir garip dünyadır işte" derdiniz.

Akabinde size hay olan Arabacı İsmail Efendi adındaki dostunuzu anlatırdınız..Hem teyyaresi- hem de tahtı vardı derdiniz.Vefat edeceği zaman siz dostlarını evine davet etmiş ..Ailesini dışarıya çıkartmış.Ve sizleri sabaha dek dünya ülkelerinde tek tek seyahat ettirmiş..Emaneti sizin kollarınıza teslim etme görevinin de size verildiğini sabahında söylemiş....Cenaze namazını kıldırmışsınız , tabut kolları üzerinde götürülürken Arabacı İsmail Efendi birden tabutun kapağını kaldırarak ayağa dikilmiş hani:"Aliciğim ben ölmedim ki , beni nereye götürüyorlar" demiş..Sizde böyük bir keyifle anlatırdınız.."Çabuk yat aşağı , ahengi bozma " dedim..Sonra Arabacı İsmail efendi sizi, ışık halinde gelip ziyaret etmiş  ve "Ben ölmüşüm Aliciğim, hatırlamıyorum.Lütfen bana nasıl öldüğümü anlatırmısınız? demiş..Bir zaman sonra , onun askeri komutan olan evladı sizi ziyarete gelmiş.."Ali Efendiciğim, benim babam büyük bir zat imiş ama ben onu bilemidim.lütfen babamı bana anlatırmısınız nasıl biriydi babam?"..diye size sormuş."Evladım siz komutan olarak babanızın yanına geldiğiniz için onu anlayamadınız oysa onun huzuruna er olarak çıkmak lazımdı ki babanızın kim olduğunu bilebilesiniz.." demişsiniz

Birde kandil ve mübarek gecelerde mezarlıklara gidermişsiniz  dostlarınızla ve seslenirmişsiniz"Var mı dost arayan?" ve sabaha kadar o mezarlıklarda ne büyük neşeler olduğunu anlatırdınız daima..

Size sormuştum bir defa :"Neden erkek ve kadınlar bu kadar zıtları ile evleniyorlar.çok acı çekiliyor".Tebessüm ederek şöyle demiştiniz, muhteşem bir cevaptı ve ağır anlamlıydı.."Evladım biri diğerini insan yapsın diye öyle veriyorlar.Aynı frekansta evlilikler çok nadirdir.Böyle evlilikleri melekler kıskanır, melekler ziyaret edip tavaf ederler- gıpta ile seyrederler" demiştiniz.İnsan o zaman düşünüyor  imtihan eden mi yoksa imtihan olan mı hakikatte insan diye..

Bana anlatmıştınız:

"Dost ayıp aramayan ve ayıbı görmeyendir...Kıyafeti şöyle açık saçık demeyendir...Dostu elinde rakı kadehi ile gördüğünde ayran içiyor diyebilendirdost..Eğer kıyafeti seni rahatsız edecek açıklıkta ise örtünmüyorsa bu göz kapakları niçindir, göz kapaklarını indiriver sen onu ört evladım"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder