2 Ocak 2022 Pazar

HIRISTİYAN TERBİYESİ İLE YETİŞMİŞ SIRADAN BİR MEMURUN NEZAKETİ

 Nurettin Topçu,Fransada devletimizin bursu ile okurken Faşist İtalya'yı merak etmişti.Yaz tatilinde İtalya'ya gitti.Roma tren istasyonunda ,gümrük memurları ,giriş yapan yolcuların valizlerini didik didik arıyorlardı.Nurettin'in valizini hışımla arayan memur, bavuldaki bir kitabı aldı.Yasak kitap olup olmadığına bakarken , birinci sahifesinde Maurice Blondel'in kendi el yazısı ile "Değerli dostum Ahmet Nurettin'e.." diye başlayan yazısını ve imzasını görünce , bu sefer, munis bir tavırla ve yumuşak sesle,Nurettin'e sordu:

"Siz Mösyö Blondel'i nereden tanıyorsunuz? dedi.Topçu,"-O benim hocam olur, sohbetlerine katılıyorum  diye cevap verdi.Bu cevap üzerine memur hemen kitabı yerine koydu, bavulu kapattı.Sonra "Buyurunuz Mösyö" dedi ve yürümeye başladı.Gideceği yere kadar bavulu elinde taşıdı.Nurettin'in ısrarlarına rağmen vermedi.Nurettin'i bindiği araç hareket edinceye kadar da saygı duruşunda bulundu ve ayakta bekledi.

Topçu bu olayı anlatırken duygulanır:"İşte hırıstiyan terbiyesi ile yetişmiş sıradan bir memurun nezaketi budur.Öğrencisinin şahsında hocaya gösterilen hürmet işte böyle ifade edilir.Katolik bir filozofun öğrencisi olan birinin kötü bir kimse olamayacağını peşinen kabul ediyor ve ona saygı gösteriyor" demiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder