5.Yönetici ve Zenginlerin Lüks ve İsrafa Dalmaları:
"Allah müsrifleri sevmez"(Enam 141,Araf 31)
"Musrifler, İblis'in
dostlarıdır."(İsra 27,Furkan 67)
"Sakın sınamak için başkalarına verdiğimiz dünya malınının
çekiciliğine göz dikme!"(Taha 131)
Resulullah'ın şahsında bu hitab, herkesedir.
"Mallarınızı aranızda haksız yollarla yemeyin"(Bakara 188,Nisa 29)
Kamu
malına zarar verme peygambere bile yasaklanmış"(Ali imran 161) iken, bulunduğu makamı
kullanarak rüşvet, komisyon, ihaleden pay alma, yatırımlardan çalma gibi gayri
meşru yollarla kazanç sağlamaya çalışanların savunuculuğunu yapanların vay
haline!
Halife
Ömer: "İnsanların en cahili, başkasının dünyası için ahiretini heba
edenlerdir!" der.
Tehdid,
korkutma ve hile ile isanların mallarını yemeği, tartıyı eksik yapmayı,
alışverişte hile ve sahtekarlık yapmayı
Allah'ın yasaklamış olduğu, Şuayb Peygamberin kavminin örneğinde detaylı
zikredilmiştir.(Araf 87 ila 102)
Yeryüzü,
halklar sefalet içinde iken, onlardan topladıkları vergilerle lüks yaşayan müstekbirlerin harabeye dönmüş saltanatlarının yıkıntıları ile doludur.
Kur'an bunların bir kısmının acı sonlarından bahseder.
Kutsal
sayılan günlerde, islam coğrafyasındaki yöneticilerin, iktidarlarını koruma ve
sürdürme amaclı dağıttıkları ulufelerin; iş adamlarının, mahiyetlerindeki
çalışanları susturma amaçlı dağıttıkları yardım paketlerinin Allah katında ne
faydası olabilir(?)
"Dini
yalanlayan, yetimi itip-kakan, fakirlerle aynı yaşamı paylaşmaya tenezzül
etmeyen, şekilselliğin ötesinde anlam ifade etmeyen ibadetlerinde şüpheye
düşen, insanların haklarını vermeyen riyakarlara yazıklar olsun, diğer bir
ifade ile yaşasın onlar için cehennem!(Maun 1 ila 7)
İnsanlara
hoş görünme amacıyla mallarını riyakarane dağıtanları Allah, iblisin dostları
olarak nitelendirir(Nisa 38)
Siyaset,
ticarî bir meslek olmadığı gibi; devlet idaresi de bir geçim kaynağı olamaz.
Makamlara züğürt gelip, Karunlaşanların Allah ile ne yakınlıkları olabilir(?)
Kur'an,
mülkü ile şımaran Karun gibilerin, Ad, Semud, Eyke halkı gibi zenginleşip
azgınlaşanların nasıl helak olduklarından bahseder.
Peygamberler şahsi miras bırakmamışlar, İlk halifeler de, mal
bırakmamışlar, şahsi borçlarını da yakınları ödemiştir.
Devletin,
asıl görevi halkını korumakla birlikte, hayatlarını refah içinde devam
ettirebilmekeri için gerekli ortamı inşa etmektir
Resulullah da, ilk halifeler Ebu Bekir,Ömer, Ali ve Ömer b.Abdulaziz de
toplumdan farklı bir yaşam sergilemediler.
Dünyadaki
26 zenginin sahib olduğu servet, dünyadaki nüfusunun yarısının sahib olduğu
servete eşit olduğu söyleniyor. Böylesi bir dünyada huzur, güven ve saadetten
bahsedilebilinir mi(?) Azgınlar, halkların direniş korkusunu hiçbir zaman
beyinlerinden silemiyorlar. Yaptıkları tahribattan doğanın her an tepkisinin
endişesiyle yaşıyorlar.
Yoksulluk
ve lüksün ilelebet sorunsuz yanyana durması mümkün değildir.
İbn-i
Haldun: "Aşırı Fiat artışları, tükenişin, bitişin, yıkılışın
habercisidir" der.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder