28 Ocak 2022 Cuma

PİLAVA SAKLANAN ALTIN KESESİ

 Mevlana hayranı Selçuklu veziri Muineddin Pervane, konağında büyük toplantı tertip etmiş.Sema yapıldıktan sonra vezir misafirlerine mükellef bir sofra hazırlatmıştı.misafirler arasında diğer şeriat ve tarikat uluları da vardı.Pervane, evvelden hazırlanan pirinç yemeğinin içine bir çıkın altın koydurtarak , Mevlana'nın önüne sürdürtmüştü.Zaman zaman Pervane'nin buyrunuz ısrarlarına dayanamayan Mevlana öyle bir bağırdı ki,herkes irkildi:"Tiksinilen bir yemeği, tiksinilen bir kaba koyarak Tanrı erlerinin önüne getirmek iyi bir şey değildir.Allah'a şükürler olsun ki bize bu kaseler ve keselerden tam bir bıkkınlık bağışlamıştır" diyerek şu mısraları okumaya başlar;

"Allah'a şükürler olsun ne yağlıya , ne ballıya; ne o altun dolu çıkıya, ne de altundan yapılmış kaseye arzum var"

Yine bir gün gaflete dalan Pervane, Mevlana'dan kendisine öğüt vermesi ricasında bulunur.Bir müddet düşünceye dalan Hz.Pir, başını kaldırarak Pervane'ye der ki"Ey Emir Muineddin, işittim ki Kuranı ezberlemişsin.Camiül usul fi Ahadirresul isimli hadis kitabını Şeyh Sadreddin'den dinlemişsin, bu arada Allah7ın ve onun peygamberinin sözlerini okumuşsun; bunları tam bildiğin halde , büyüklerin sözlerinden öğüt kabul etmiyorsun,ayetin Hadis'in buyruğuna göre iş işlemiyorsun da benden neden öğüt istiyorsun? deyince vezir ağlayarak hazretin ayaklarına kapanıp sızlanır, ondan sonra da adaletle iş görmeye başlar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder