20 Şubat 2017 Pazartesi

FAZIL AHMET PAŞA-LALİ EFENDİ

Ehlullahın halini bilmeyen ,cahil bir vaiz Edirne’de Eski Cami’de bir Cuma günü kürsüye çıkıp:”Ey Ümmeti Muhammed bu alemde gittikçe bidatler artıyor.Hepsinin üzerinde emr-i bil maruf nehyi anil münker farzdır.Debbağhane’de bir şeyh peyda olmuş.Halkı başına toplamış,kol kola verip cehr ile zikrullah ederlermiş.Bu husus dinen günahtır.Hep beraber oraya varıp,onları yaptıkları bu işten men ederek kadı huzuruna çıkartalım.Onları kadı huzuruna çıkartmakla çok büyük bir sevaba nail olalım”diyerek kürsüden inmiş.
Camideki cemaat,yoldan geçen cahil kalabalıkları da peşine takarak o Allah dostlarının yanlarına varmışlar.Dergahta bulunan Lali Efendi hazretlerine:”Bre zalim kol kola verip cehr ile zikrullah ederek emri şer’i şerife ,aykırı hareket ediyorsun”diyerek dergahta bulunan zakirbaşı Şaban dede  ile bir kaç ihlaslı dervişi de yanlarına alarak zorla kadı huzuruna çıkartırlar.
Kadı huzurunda o cahil vaiz,davasını anlatmaya başlar.
O sırada Edirne Valisi merhum Fazıl Ahmet Paşa ,Cuma namazından yeni gelmiş olup,kalabalığın burada niçin toplandığını orada toplananlardan sorar.
O kötü sözlü  ehlullahın halini bilmeyen vaiz bunu fırsat bilerek Lali efendi hazretleri,zakirbaşı Şaban dede ve birkaç ihlaslı dervişi valinin huzuruna getirir.
“Bunlar kol kola verip ,cehr ile zikrullah ederek emri şeri şerife aykırı hareket ediyorlar”diyerek kendi anlayışına göre anlatmak ister.
Fazıl Ahmet Paşa Lali efendinin nurlu yüzünü görür,yerinden kalkar  Lali efendinin mübarek elini öper kendi yerine oturtur izzet-i ikramda bulunur.
Bu durumu gören mutaassıp vaiz Valinin huzurundan kaçmaya çalışır ama hemen yakalanır.Fazıl Ahmet Paşa:”Bre me’un !Bire habis adam! Allah erlerine bu melanetvari harekete nasıl cesaret ettin.Sen “Allah’ı ayakta ve oturarak zikrediniz”ayeti kerimesinin tefsirinde (her hal üzere zikrediniz)buyrulduğunu bilmezmisin?”diye azarlar.
Öfkesinin şiddetinden o kötü sözlü vaizin şiddetle cezalandırılmasını emreder.
Lakin Lali Efendi hazretleri rica ve tavassutlarıyla,Ehlullahın ahvalini bilmeyen ,cahil vaiz bir daha böyle hareket etmemesi için şiddetle uyarılarak huzurdan kovulur.
Fazıl Ahmet Paşa hazretleri ,Lali Efendiye,Zakir başı Şaban dedeye ve diğer dervişleri ikram ve iltifatta bulunarak kendi muhafızları eşliğinde tekkeye uğurlar
Meğer Fazıl Ahmet Paşa,Sakız adasındaki İlyas efendi hazretlerine intisaplı imiş.Lali Efendi hazretlerini gördüğünde o aziz sanmış.Lali Efendi bunu dervişana ifşa ettikten sonra tekkede şu nutku şerifi terennüm etmiş;
Gel ey dil-i muhbit-i feyz-i Huda’dır halka-i tevhid
Muhakkak mürşid-i rah-ı likadır halka-i tevhid

Pes anda nar-ı zikrullah ider mum ahen-i nefsi
Yakıp gışşını nur eyler hudadır halka-i tevhid

Acep mi nur çevirse münkir-i dil-hasteler zira
Deva uşşaka, ehl-i inkara daddır hamka-i tevhid

Vücudun meşin ey salik,koyup gel pute-i aşka
O dem halis zer eyler kimyadur halka-i tevhid

Ğer keşt-i şer ile girersen bahr-ı lahut’a

Fena-i vahdete hoş reh-nümadırhalka- tevhid      

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder