25 Temmuz 2020 Cumartesi

MÜRİDİN MÜRŞİTLE İMTİHANI

Zahirde, bir meslek, bir sanat,bir ilim dalı nasıl ki "öğretmen" vasıtasıyla öğrenilirse, Allah Teala'yı tanıma denilen marifet ilmi de "öğretmen" vasıtasıyla öğrenilir. Bu noktada mutabakat mevcuttur. Ancak değerli şeyin sahtesi olduğu için "öğretmen" lerin hakikisi ve sahtesi hususu nazardan uzak tutulmamalıdır. Mesnevi-i Şerifte bu tehlikelere sürekli işaret edilir, sahte, müteşevviş şeyhlerden bahsedilir. Büyükler bu hususta ölçüler koyarlar. Hakikat ve sahte bugün de mevcuttur. İnanmak bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyaç doğru kaynaklardan temin edilirse ruh sıhhate erer, yanlış olandan beslenirse tehlike büyür. Zira,insanoğlunda inandığı ve güvendiği kişilere karşı teslimiyet ve kutsiyet atfetme zaafı vardır. Bu zaaf nedeniyle mürit, mürşidini "özel" görür. Bu hal sadece İslam dünyasına ait olmayıp diğer din ve düşünce öğretilerinde de vardır.
Sahte/Hakiki kriterinin ilk basamağı, Mürşidin parasal konulardaki tutumudur.Yahut dünyevi maddelerdeki yaşam tarzıdır. Efendimiz (sav) hazretleri gün gelmiş bir Yahudi'den borç almıştır. Eğer müminlerden kendi için bir şeyler isteseydi müminler ellerindeki her şeyi ona feda etmeye hazırdı. Devlet hazinesine hiç el uzatmamış, Hak Teala'nın belirlediği humus hakkını da fakirlere sarf etmiştir. İstese Hak teala dağları sevgili habibi için altın yapacakken O güzeller güzeli efendimiz bir gün tok bir gün aç olacak bir hayat tarzını seçmiştir. Efendimiz Sav'in yaşama tarzı, bugünün müritleri için "Mürşit" addettikleri zevat için ölçü olmalıdır ki sahte olanlar, o müridi aldatmasınlar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder