18 Temmuz 2020 Cumartesi

HAKİM TİRMİZİ HAZRETLERİ

Zamânında zâhid olduğunu söyleyen birisi Hakîm-i Tirmizî'nin büyüklüğüne inanmaz ve îtirâz ederdi. Hakîm-i Tirmizî'nin evinden başka bir şeyi yoktu. Dünyâda sâhib olduğu tek şey bu küçük ev olup onun da kapısı yoktu ve girişinde bir perde asılıydı. Bir ara evinden ayrılıp bir yere gitmişti. Dönüşünde kaldığı yere bir köpeğin girip yavruladığını gördü. Belki yavrularını alıp buradan çıkar diye birçok kere kulübesine gitti geldi. O gece, onun büyüklüğünü inkâr eden kişi rüyâsında Peygamber efendimizi gördü. Resûlullah efendimiz ona; "Ey kişi! Evine giren bir köpeği çıkarmak için, kendiliğinden çıkar diye köpekten ricâda bulunarak, seksen defâ gelip giden bir zâtla kendini eşit mi tutuyorsun? Eğer ebedî saâdete kavuşmak istiyorsan, git onun hizmetine kavuş." buyurdu. Bunun üzerine, bu kişi Hakîm-i Tirmizî'nin huzûruna geldi özür dileyerek affına sığındı ve ölünceye kadar hizmetinden ayrılmadı.
Hakîm-i Tirmizî hazretleri Hızır aleyhisselâmla görüşürdü. Lâkin uzun bir zaman Hızır aleyhisselâmı görememişti. Bir gün, temiz yeni elbiseler giymiş, sarığını sarmış câmiye giderken bir mesele yüzünden kendisine kızan bir kadının evinin önünden geçiyordu. Kadın, çocuğunun kirli elbiselerini yıkamış, leğen de pis su ile dolmuştu. Hakîm-i Tirmizî'yi evinin önünden geçerken görünce, leğendeki suyu olduğu gibi üzerine attı. Her tarafı necâset ve idrarlı su ile ıslandı. Bunun üzerine Hakîm-i Tirmizî hazretleri hiçbir şey söylemediği gibi, başını kaldırıp bakmadı bile. Biraz sonra Hızır aleyhisselâm geldi ve; "Sen bu hakâret ve kötülüğe katlanıp, sabredip hiçbir şey söylemediğin için bizi gördün." buyurdu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder