19 Haziran 2017 Pazartesi

UYKU ÜZERİNE

Büyüklerden birisi şöyle demiştir:Uyku beden için bir rahatlıktır;mücahedeler bedeni yorar.Bu iki şey birbirine zıttır.Hakikatta uyku , kalbe ait duyu organlarının açılması için zahiri duyu organlarının kapatılmasıdır.Uykunun hikmeti şudur:İnsandaki kutsi ruh, rabbani latife  veya nefsi natıka , busüfli cisimde gerçekten yabancı/garip;onun ıslahı,onun faydalarını celp ve zararlarını def etmekle meşgul;kişi uyanık olduğu sürece bedende mahpustur.Kişi uyuduğu zaman o , asıl mekanına ve kendine aid yere döner.Ruhlarla karşılaşır, manaları kavrar .Melekut alemine varınca şehadet aleminde gördüğü şeylerin misallerini ve bunların manalarına muttali olur, gayba ait bilgileri alır.Böylece rahatlar.İşte rüya tabirindeki sır da budur.
Nefsiyle mücahede eden kimse uyku ve istirahati terk ettiği zaman üzerindeki dört unsur:toprak,su, ateş ve havanın cüzleri erir.Bu durumda kalbden hicab/manevi perde kalkar ve kalb gözüyle melekut alemine bakar ve rabbine iştiyak duyar.
Bazen maksudunu uykuda iken görür.Anlatıldığına göre Şah Şüca otuz sene uyamamıştı.Tesadüfen bir gece uyudu, rüyasında Hak Sübhanehu ve teala'yı gördü.Bundan sonra o , yanında bir yastık taşır, her nerede uykusu gelse yatar uyurdu.Bu işin sonuna gelenlerin halidir.Onların uykuları uyanıklık hükmündedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder