Bu sözleri herkes kendi aklına göre anlar. Tefsîr bundan çıkmıştır. Tefsîr, anlamayan, idrâk edemeyen aklın, sözü kendi anlayışına göre îzah etmesidir. Hakîkati anlamak için tefsîri bırakmak lâzımdır. Fakat, mâdem sen var, ben var, o halde tefsîr de olacaktır. (Küllü men aleyha fân) olunca ne tefsîr kalır, ne bir şey…
Tefsîr şuna benzer: Yedi sekiz kişi, karanlıkta bir
yere gidiyorlar. Biri: “Şurdan gidelim”, öbürü: “Hayır şurdan gidelim” diyor.
Mânevîyyat ışığı doğunca tefsîre hacet kalmaz, çünkü gideceğimiz yol görünür.
Allah’ı ve onun sözlerini anlamak için onda fânî
olmalıyız. Böyle olmazsak Kur’ân’ı anlayamayız, tefsîr etmeğe mecbur oluruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder