31 Ağustos 2021 Salı

AŞIK FATMA AHISKA

  "AŞKIN YOLU DEMİR LEBLEBİ"

Ben Fatma AHISKA .Anadolu'nun en güzel kasabalarından biri olan Tokat /Erbaa 'da dünyaya geldim.Annemin çocuğu olmadığı için Tekkelere müracaat eder.Adaklarla dünyaya gelmişim.Adımı Fatma koyarlar.Bir de benim çok güzel bir ağabeyim var.Adı Ferhat'tır.

Babamın yaşı çok geçkin olduğu içinbizler daha küçükken  babamız tanınmış Behçet Usta vefat eder.Küçük yaşta yetim kalmıştım.Annem ,abim ve Ben bu süreçte zor günler geçirdik.Babamın vefatının üzerine Erzincan depremi yaşanır.Hayatın zorlu şartları ve büyük acılarıyla çok küçük yaşta tanıştım..Ağabeyimin askeri liseyi kazanmasıyla ailecek İstanbul'a göç ettik.

Yılların akıp gitmesiyle artık sarı saçlı, mavi gözlü çok güzel genç bir kızdım

Abimin askeriyedeki okul arkadaşlarından Süaviye gizliden gizliye aşık olmuştum.Sonunda o da beni sevdi ve birbirimize açılarak evlendik.Birbirimize olan aşkımız çok büyüktü.O kadar büyüktü ki bu büyük aşktan altı güzel evladım dünyaya geldi.

Büyık aşkım ve eşimle beraber  dinimize çok bağlı bir yaşantımız vardır.Eşimle birlikte Erzurumlu Lütfi Efe dedeye bile gidip el almıştık.Yuvamız uzun yıllar bülbül yuvası gibiydi.Çok mutlu idik.Aniden eşim Süavi tarafından sebebsiz yere terk edildim.Terkedilmemle beraber büyük acılar ve üzüntülerde başlamış oldu

Bu süreç bana çok ağır gelmişti ve hiçbir şeyi gözüm görmez olmuştu.Artık kendimi kaybetmiştim.İçimdeki aşk ve acı ateşini hiç kimse söndüremezdi.Kendimi dağlara atarak dağlarda yaşamaya başladım.Kendimi bilmiyordum.Elimde sopam dört yıl dağlarda yaşamışım."Yaşamışım diyorum" çünkü olup bitenleri çevredeki insanların söylemlerinden öğreniyorum.

Balıkesirde dağlarda elimde sazım ve sopamla dolaştığım süreçte beni yılanlarla , ağaçlarla konuşurken görüyorlarmış.Yemek yemediğime ve nasıl hayatta kaldığıma kimse inanmamış.Aşkın yolculuğu zor ve mucizevi süreç benim için başlamış oldu.

Herkes bana AŞIK ANNE demeye başlamış.Yılanların ve ağaçların benimle zikir yaptığını bile gören askerler varmış.

Bu sırada kayınvalidem beni şikayet etmiş, en sonunda tımarhaneye yatıp uzun süreli tedaviye kadar bu süreç gitti.Bütün doktorlar deli olmadığımı  , bunun "Manevi bir süreç" olduğunu dile getirdiler.Artık kul aşkım Hakk aşkına dönmüştü.Bu süreçte evlatlarım elimden alınmıştı.

Ben bu durumda iken  Alvarlı Efe hazretleri Hakk7ın rahmetine kavuşup dünyasını değiştirmiş ve beni Konya'lı Metli baba'ya emanet etti.Hastahaneden çıkmamla birlikte Metli Sultanın yanına gittim.Artık Metli Sultanın evladı idim.Metli sultanın himmetiyle evlatlarımı yanıma aldım.Artık Hakk aşkını tanıyan bilen,yaşayan AŞIK ANNE idim.ve durmaksızın çalışıp Hak aşkını herkese anlatma zamanım gelmişti.

Allah Allah Hu..Hu..

Metli Sultan'dan himmeti alır düşerdim yollara sazımı çalar bu yoldaki yüzbinlere Hakk aşkını anlatırdım.Mazhar'ımla zikirler yapar, insanları Hakk yoluna yaklaştırırdım.

Bu yol öyle güzel bir yol ki .Her gün seni daha çok yakar, yaktıkça yakınlaştırır.

Tarikat zırhtırKılıcı Hz.muhammed(SAV),kalkanı Allah (CC)dır.

Sorarlardı bana "Allah görünmez mi?".Söylerdim onlara Allah'ı görmek mi istiyorsunuz kainata bakınız.Allah her yerdedir en çok da sende.

Ben kocamı severken Metli sultanımı,Metli Babayı severken hz.Muhammedi mi,Hz.muhammed'i severken Allah aşkını buldum.

Ben ne hocayım, ne hafız.Ben aşığım aşık!

Ey benim İhvan bacılarım,kardeşlerim!sırat-ı müstakim yoluna girdiysen sende ne gurur kalır, ne de benlik.Nefis te kalmaz.

Mürşidine Elif gibi bağlan, dosdoğru ol.Allah7ın yolu yolunuz olsun

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder