29 Ocak 2020 Çarşamba

MUKALLİDİN TEDBİRİ OLMAZ

Mukallid, işittiğini veya okuduğunu ezberleyip papağan kuşu gibi söyleyen ve fakat söylediği sözün manasını zevkan ve halen idrak edememiş olan kimseye derler. Böyle bir mukallit, dini ve ahlaki bir mesele hakkında söz söylediği vakit aklınca bir kıyas yaparak Kuran'dan ve hadisten bir çok deliller getirir. Fakat bu delillerin hakikatini ve zevkini kendi nefsinde müşahede etmiş değildir. Mesela tevekkül ve kanaat hakkındaki ayetleri ve hadisleri okur ve bunları kıyası aklisine göre tefsir ve izah eder. Fakat kendi hali tevekkül ve kanattan uzaktır.Miskten bahseder ancak kendisi gübreye bulaşmıştır.
Hakikate ilişkin ilimleri, ehli olan insanı Kamilden öğrenmek gerekir. Mukallidden öğrenilen evliya sözleri senin kalbinde canlılık meydana getirmez. Kamilin insanın sözleri, buluttan inen yağmur gibi ölü toprağı canlandırır. Müridin kalbinde neşe hali zuhur ettiği gibi nefsinin halleri de değişir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder