11 Ocak 2020 Cumartesi

BU DÜNYA ALEMİNDE MİZAN(ÖLÇÜ)

Terazinin bir kefesine eşya diğerine dirhem(ağırlık) konur ve eşya onunla denkleştirilerek tartılır. Nihayetinde cinsleri farklı maddelerle tartı vardır. İki tarafın hakkı birbirine geçmez. İnsanda da bir cisim ve ruh vardır. Cisim tarafı galip olursa ruhun hakkı, ve ruh tarafı galib olursa cismin hakkı zayi olur. Bu alemi şehadette mizan ŞERİAT HÜKÜMLERİDİR. Bir kimse, şeriatın hükümleri doğrultusunda yaşarsa hem ruhunun hem de nefsinin hakkını verilmiş olur. İfrat ile tefritten kurtulup adalet dairesinde muamele edilmiş olur.
Şeyhi Ekber Muhyiddin hazretleri buyurur ki :"Adalet, cümle eşyayı kapsar. Binanaleyh adaleti, nefsine ve ehline ve emrin altındaki adamlarına, hizmetçilerine, kölelerine, arkadaşlarına ve sana teveccüh edenlerin cümlesine zahiren ve batınen hakim kıl". Cenab-ı Peygamber efendimiz o cinsten adalet işledi ki, ayağındaki nalınlarından(terliklerinden) birisi koptuğu vakit, diğerini de çıkartıp çıplak yürürler idi, ta ki ayakları hakkında adalet buyura !.
Bu dünya da nefse ve ruha layıkıyla haklarını vermek ilme bağlıdır. Kamil'ler sana bu ilmi talim ettirirler. Dünya tanelerine haris olan bir kuş mesabesinde olan nefsini bu dünya harmanında ihtiyacın kadar olan miktar kadar tane toplamış olup tuzağın ipinin boynuna geçmesine mani olurlar....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder