14 Ağustos 2019 Çarşamba

ZİYARETÇİ PADİŞAH BİLE OLSA

Gazneli Sultan Mahmut, Şeyh Ebül hasan harakani hazretlerini ziyarete gitti.Vezirler ve ileri gelenler sultanın gelmekte olduğunu şeyhe haber vermek için önceden koştular.Şeyh hiç tınmadı.Sultan adamlarıyla birlikte hankahın kapısına kadar geldi.
Hasan meymendi isimli Sultanın veziri şeyhin huzuruna girip "Tanrı rızası, arkadaşların yararı ve sultanın hatırı için kapıya kadar zahmetet de saltanatın namus ve şeref bozulmasın"dedi.Şeyh yerinden kımıldamadı.
Sultan , şeyhin odasının kapısına kadar gelince vezir ileri geçip şeyhe:"Ey din ulusu.Sen kur'an da Tanrı'ya , onun elçisine  ve sizden emir sahibi olanlara itaat ediniz"(Nisa 4/59) ayetini okumadın mı? Çünkü emir sahiplerine saygı göstermek  ve onları ağırlamak yerine getirilmesi gereken ödevlerdendir.Özellikle evliya karakterli olan sultana bu gerekir"dedi.
Şeyh cevap olarak "Tanrı'ya itaat ediniz sözüne o kadar daldık ve battık ki,daha "elçisine itaat ediniz'e bile başlamadık, nerede kaldı ki emir sahiplerine 'diye buyurdu.
Bunun üzerine Sultan baş koyup candan mürit oldu.
Bu hikayeyi anlattıktan sonra Hz.Mevlana buyurdular:
"Sema vaktinde , aşk mutribi
kulluk bağdır,efendilik baş ağrısı"dedi.
Padişahlık ve kulluk anlaşıldı.Aşıklık bu kayıtlardan kurtuldu.
Aşk ve aşığın mezhebi ve milleti yetmiş iki milletinkinden başkadır.
Padişahların tahtı , aşk ve aşığın tahtı yanında , tahta bir kerevettir.
Dünya padişahları , nefislerinin doğalarının kötülüklerinden
kulluk şarabının kokusunu bile alamadılar.
Yoksa İbrahim Ethem gibi şaşkın ve başı dönmüş bir
vaziyette durmadan saltanatı yıkıp harab ederlerdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder