Eğer bir insan size hakaret ediyorsa dövmediği;dövdüyse yara açmadığı;yara açtıysa da ölümünüze sebebiyet vermediği için ona müteşekkir olabilirsiniz.Zira o insan cahildir.İnsanı hayvandan ayıran özellikleri öğrenememiştir. Bu nedenle burnun dikine ,kendi doğru bildiği yola devam eter.
Eğer komşunuz sizin bahçenize müdahele ediyorsa bunda sizin bir kabahatiniz yoktur. Diyelim ki taşla sopayla saldırdı ve camlarınızı kırdı. Ne olmuş yani ?Sizde mi o camlarla beraber kırıldınız.? Hayır siz bir eşya değilsiniz ki kırılasınız; siz, hür iradeye sahip insanlarsınız. Eğer bir vahşi hayvan olsaydınız siz de komşunuza karşılık verir ve onu yaralamaya, intikam almaya kalkardınız. Oysa bu hayvanların davranış tarzıdır, insanların değil. Sizin vazifeniz ona aynı şekilde karşılık vermek midir ?Öyle yaparsanız siz de vahşi bir hayvanın vasıflarına sahip olduğunuzu söylemiş olursunuz.Bir at iyi koşmazsa at olmaktan çıkar; horoz gibi ötemediği zaman değil! Horozda ötemediği zaman horozluk vasfını kaybeder; at gibi koşamadığı zaman değil! Bir köpek köpeklik vasfını uçamadığı zaman değil; iyi koku alıp avın izini süremediği zaman kaybeder. Peki ya İnsan ?O ne zaman insanlık vasfını kaybeder? Vahşi hayvanlarla kavga edip onları boğazlıyamadığı zaman mı? Ya da kocaman sütunlu heykelleri tek kolla kaldıramadığı zaman mı?Tabi ki hayır.İnsanın doğası bunlar için.Onun insan vasfını kaybetmesi için doğruluk,dürüstlük,erdem gibi ahlaki özellikleri yitirmekle olur.Eğer başlarına bir şey geldiği için insanlar için keder duyacaksak;bu vasıflarını kaybettiklerini işittiğimiz zaman onlara üzülmeli ve onları bahtsız olarak adlandırmalıyız.Yoksa bu hayattan ,eninde sonunda terk edecekleri bedenlerinden ayrıldıkları zaman değil !(ePİKTETOS)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder