26 Eylül 2016 Pazartesi

İSMİ AZAM'I BİLMEYE KİM LAYIKTIR ?


Büyüklerden birine senelerce hizmet eden bir mürit:”Efendim ! Bana ismi azam’ı öğretmenizi istiyorum”der.O büyük zat:”Buna ehliyetiniz var mı?”deyince “Evet”diye cevap verir.Şeyh efendi:”Öyle ise şehrin kapısına git, orada olup bitenleri gel bana anlat”der.

Mürit çıkar, şehrin kapısına gidip oturur.Etrafı seyreder.Görür ki bir ihtiyar, hayvanı ile bir yük odun getiriyorken asker onu döver ve odunlarını zulmen gaspeder.Salik biraz daha bekledikten sonra daha fazla sabredemez kalkar gider hadiseyi şeyhine anlatır.Şeyh dinledikten sonra  sorar:”Eğer ismi azamı bilse idin orada ne yapardın?”.Salik cevap verir:”Askerin helakına dua ederdim ?”.Şeyh efendi :”Fakat bilesin ki bana ism-i azamı öğreten o ihtiyar oduncudur”.

Bir mü’minde bu oduncuda olduğu gibi sabır, rahmet ve halka şefkat sıfatları kemaliyle tahakkuk etmeksizin İsm-i Azamı bilmeğe  layık olmaz, bu sebeble cihad-ı ekbere ihtimam ederek nefsi ıslah eylemek ve Hakk’a teslimiyetle kamil bir kul olmak lazımdır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder