15 Ağustos 2016 Pazartesi

İBNİ ARABİNİN ,İBNİ RÜŞTLE İLK GÖRÜŞMESİ

"Bir gün,kadı İbni Rüşt ile   görüşmek üzere Kurtubaya gelmiştim.Halvetim esnasında Rabbimin bana açtığı kapılar anlamındaki (Ma fetehallahü bihi aleyye fi halveti)sözüm kulağına gitmiş ve benimle tanışmak istemiş.Bu konuda kendisine ulaşan haberleri duyunca çok ilgisini çekmiş.Beni onun yanına bir şey için güya babam göndermişti,ama esas mesele benim onunla bir şekilde tanışmamı sağlamaktı.O zman ben daha yüzünde tüy bitmemiş bir çocuktum.Yanına girdiğim zaman oturduğu yerden kalktı muhabbet ve hürmetle beni kucakladı,sonra "evet"dedi.Bende buna karşılık "evet"dedim.Onu anladığımı düşünerek mutluluğu daha da arttı.Ben ona bu mutluluğu veren şeyin ne olduğunu hissedince bu sefer "hayır"dedim.Bunun üzerine bozuldu,yüzünün rengi değişti.Düşündüğü şeyde şüpheye düştü.Bana "Senin keşf ve feyzi ilahide bulduğu şey mantığın(nazar) bize verdiği şeymidir ?"diye sordu.Ona hem "evet" hem "hayır"diye cevap verdim.'Bu "evet" ve "hayır"arasında ruhlar yerlerinden ,boyunlar cesetlerinden fırlar'deyince benzi sarardı,titreme geldi,birden sanki elli yaş yaşlandı.Ne demek istediğimi anlamıştı Yani müdaviül-külumdan(yaraların iyileştiricisi anlamında kutbun sıfatlarından)bahsediyordum.Daha sonra benim hakkımda sahip olduğu intibaını  ,bana muvafık mı yoksa bana muhalif mi olduğunu  aktarmak üzere babamdan bir kere daha buluşma talebinde bulunmuştu.O fikir ve akli nazar ehli birisiydi."Bu zamanda ,herhangibir ders görmeden ,bir mütalaadan etkilenmeden,bir kitabı kıraat etmeden hasılı bir dizi inceleme-araştırma yapmadan cahil bir şekilde(!)halvete girip  de böylesi bir bilgiyle oradan çıkan birisini bana gösterdiği için  de Allah'a şükrederim"demiş.Allah'a hamdolsun ki işte biz bu zamanda bu erbabın birisiyiz.Kapalı kapıları açıcıyız.Yine O Allah'a homd olsun ki beni rü'yeti ile şereflendirdi"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder