Efendimiz (sav)'i deneyen ve avucunda sakladıklarının ne olduğunu sorarak güya onu küçük düşürmek isteyen bir Ebu Cehil'e alemlerin efendisi:"Elindekilerin ne olduğunu ben mi söyliyeyim, yoksa,benim gerçek peygamber olduğumu onlar mı söylesin?" deyince Ebu Cehil bu ikinsini imkansız gördü.Çünkü,taş parçaları cansızdı.nasıl konuşacaktı.Mucize gerçekleşti ve taşlar şehadet getirdi.Ebu Cehil ,öfke ile onları yere çarptı.
Bu manevi hakikatların lezzeti, akla aykırı olmasa idi bunca mucizeye ihtiyaç olur mu idi.
Akıl, aklı uygun olan her şeyi sağa sola çekmeden mucizeye ihtiyaç duymadan kabul eder.
Sen herkesin gidemediği bu akla uymayan yolu , bahtı yaver uyanık kişilerin gönüllerinin yolu olarak gör.
Mucizelere inanmayanlar cansız şeylerin inlemesini seslenmesini inkar ederlerse de kıyamette onların elleri ile ayakları böyle bir şeyin olacağına tanıklık eder.
Allah insana aklı, fikri,kıyas delil asasını ,Hakkı hakikatı bulsun diye verdi,insan onu başka türlü kullanmaya başladı öfkeye kapıldı da o asayı kendisini verene vurdu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder