17 Ağustos 2018 Cuma

MANEVİ MAKAM SAHİPLERİNDE TERAKKİ VE TENEZZÜL

Hakikat ilminin maliki olan mükerrem zatlar için terakki vaki olduğu kadar tenezzülde söz konusudur.Onların makamlarında sürekli karar üzere olmaları nadirdir.Bu terakki ve tenezzül, baki arif-i billah olan pak zatlarda dahi vaki olur.
Bazı zaman olur ki ınkıbaz(manevi sıkıntı,tutukluluk)zuhur eder.Bazen makamından aşağı inmesi lazım gelir.Bazı zamanlar halinden mahcub olur.Bazen geri eski haline döner,mümtaz olur.Bazı anlar yüce bir makama erişir.Bazen renksiz ve nişansız bir makama yükselir.Bu makamda o , bir sıfatla sıfatlanmaz.Onun bu halinden herhangibir haber vermek mümkün değildir.
Allah Teala buyurur:"Dilediğini yükseltir,dilediğini alçaltırsın"(Ali imran 26).Her derviş makamından bazen düşer, bazen de geri makamına yükselir.
İnsan Hakk'ın inayetiyle mürşide yakın olur.Mürşit yüzünden ,cemal ve visal -nefissiz olarak-,O Hakk'ın aynasından ona yüz gösterir.Hakk'ın sırrı vücudunda parlar.Gönlü ve canı aydınlanır.Ve der ki:"Rabbinin ihsanı kısıtlanmış değildir"(İsra 20)Bu hal mümin içindir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder