TASAVVUFU İNKARIN ALTINDA,BAZI MÜSLÜMANLARI TENKİT ETMENİN ÖTESİNDE DİNİN ENERJİ ALDIĞI CAN DAMARINI TAHRİP ETME duygusu yatmaktadır. Dindar olduğunu ifade ettiği halde manevi tekamülü ve manevi bilgilenme yolunu inkar eden , her şeyin rasyonel düzeyde olup bittiğini , bunun ötesinde bir şey olmadığını iddia eden günümüz modernist/selefi İslamcılar gibi akımlarda tasavvufu tenkit ve inkar etmek sıkça kullanılan bir mevzudur.15 Temmuz darbe girişiminden sonra diyanet camiasındaki çoğunluk zevat bu anlamda uslüp kullanmaktadır. Bugün sapla samanın karıştığı alan sadece siyaset alanı değil din alanıda karışmıştır.Maneviyat bir "varislik" meselesidir, "ırsiyet" meselesidir. Tıpkı babadan oğula geçen genler gibi aynı şekilde manevi genlerde manevi babadan manevi evlada geçerek intikal eder.Manevi nesillerin devamı kıyamete kadar bu şekilde devam eder.Bu bir nebinin getirdiği ilimlerin manevi yönünün intikalinden ibarettir.Bugün bizim şeriat ilimleri dediğimiz şeyler ,Hz.Muhammed (s.a.v.)efendimizin getirdiği ilimlerin zahiri yönünden müteşekkildir.Manevi yönünün intikali ise varis-i Muhammedi olanlar eliyle gerçekleşir.
Hakiki muhammedi varis olanlar ,Efendimizle olan manevi görüşmelerini gizlerlerdi.Asla yaymazlar ve propagandasını yapmaktan hicap duyarlardı.Kirametlerini dahi setrederlerdi.Ellerinde olmadan kendilerinden bir şey zuhura gelse bundan hicab duyarlar,çok utanırlardı.Edep bunu gerektiriyordu.
Bu yol kıymetli olduğu için sahteleride çoktur.Çünkü sayısal anlamda kendisine bağlı bir insan topluluğu oluştururken güya maneviyat satarlar,yahut manevi emtiaları satan bir dükkanının varlığını iddia ederler.Safdil,temiz insanlarda buna kanarlar.Bu nedenle MANEVİYAT PAZARININ SAHTELERİNE ÇOK DİKKAT ETMEK GEREKLİDİR.
Bu yolda bazıları tasavvufta bir kaç esma geçtikten sonra "Ben şunu gördüm, ben bunu gördüm, ben halifeyim,ben vekilim, işte şimdi pir oldum, şimdi mürşid-i kamilim ve kutbu azamım"diyecek kadar bu işi ileriye taşıyan vakıalara rastlanabilir.
Kamil insanları nasıl ayırt edecek ve hangi kıstaslarla tanıyacağız.Manevi insanlarda makam sahibi olmak önemlidir.Hal,gel gitleri ihtiva ettiğinden makam sahibinde hal karar kılmıştır.Makam sahibi olmamış kişiler mürşitlik yapamazlar.
Kamil insan manevi tecrübelerini gizler. Bildiklerinin üstünü örter. Mütevazilik esastır."Peki, o zaman bu insanları nasıl tanıyacacğız?"denilirse bu insanlar kemali o kadar sindirmişlerdir ki , onların bir şey söylemesine dahi gerek duymadan ,siz onlardan kaynaklanan kemali hissedersiniz. Bu tıpkı, çayın içine şekerin karıştırılıp görülmemesi gibidir. Maddi olarak şeker gözükmesede ,çayın içindedir ve şeker tadını alırsınız.Kamil insan sıradan bir insan gibi davranır ama halinde ve söylemlerinde bir basiret vardır.
Bazen enerjinin fazla gelmesi olabilir. Ancak bunlar pek azdır. Bunların bazı davranış ve sözleri, İslam düşmanlarına malzeme verir, buradan açtıkları kapıdan irfan camiasına vurmaya başlarlar. Zıtlar bu şekilde vurdukça orta yolda (sıratı müstakimde)olanlar daimi kazanç içindedirler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder