22 Nisan 2017 Cumartesi

BİR RÜYA

İsmail Hakkı Bursevi hazretleri bir rüyasını anlatmıştı:”Rüyamda şeyhim Osman Fazlı Atpazari hazretlerini son derece neşeli bir vaziyette gördüm.Ona ölümle alakalı bazı şeyler sordum.Bana şöyle cevap verdi:”Ben son nefesime kadar tam bir taharet üzere yaşadım.Ruhum kabzedildiğinde de ortasında bir pınar bulunan bir yola girdim.Ruhumu teslim etmiş olmamdan dolayı abdestim bozulduğu için bu pınarda abdest aldıktan sonra gök yüzüne yükseltildim.Daha sonra cenazemin yanına dönerek hazır olanlarla birlikte kendi cenaze namazımı kıldım.”Bunun üzerine kendisine “Bu dünyevi yaratılıştaki akıl ve idrak olduğu hüal üzere kal dı mı?”diye sordum.”Evet” dedi.Sonra gülümser bir vaziyette elimden tuttu.İki kere:”Bana inan”dedi.Sanki kendisine karşı olan güzel itikadımdan duyduğu sevinci bu şekilde gösteriyordu.Daha sonra uyandım.
Akıl idrak dünyada olduğu üzere kalır.Çünkü akıl, iman, velilik ve benzerleri ruhun sıfatlarındandır.Ruh ise ölümle değişime uğramaz.
Kamil ruh kendi cenazesine katılır.Namazda insanlara örnek olur.Onun kendi namazını kılması , hakikat mertebesinde kamilin hem secde eden  hemde kendisine secde edilen olduğuna işarettir.Dolayısıyla yaptığı ibadet başkasına değil yine O ‘nadır.İnsanın kendi cenaze namazını kılması,meleklerin Adem (a.s)’a secde etmesine işarettir.
Azizim ,Sultanım Necib Efendi anlatmıştı.Seyyid Ali baba hazretlerinin cenaze namazını beklerken cami dışında serilen sergi üzerinde vakit namazını bekliyorum.Arka safta Ali baba hazretleri seslendi.Tabutun üzerindeki seccadeyi verde şurada namaz kılayım.Sesi tanıdım ama dönüp bakmadım.Sağlığında bir şeyine elimi sürmemiştim ki Taputu üzerindeki halı seccadeyi alayım.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder