İslam tarihinin başından beri müslümanın en büyük meselesi müslüman olmuştur.Aynü'l-Kudat Hemedani hazretleri Kadıların gözbebeği olan sir zattırbOtuz yaşına kadar Fıkıh ilmi ile meşgul olmuştur.Sonra tasavvufa yönelmiştir.Tasavvufi düşüncesinden dolayı canlı canlı derisi yüzülmüş,cesedi ders verdiği Hemedan Medresesinin kapısına ibret olsun diye asılmıştır.Üç gün sonrada yakılmıştır.Muhyiddin ibni Arabi hazretleri Şamda,tasavvufi fikirlerinden dolayı İdam edilmiştir.Seyyid Nesimi hazretlerinin derisi yüzülmüştür.Hallac-ı Mansur tasavvuf düşüncesinden dolayı önce başı kesilmiş sonra yakılmış ve külleri Dicle nehrine atılmıştır.BİRLİK makamına ulaşan bu zatlar bayrak olmuş isimleri asırlardır fikirleri ile söylenegelmişlerdir.Bu zatları katleden de müslümanlardır.Hangi Müslümanlar ? denilirse Kabukta kalan,Namaz esnasında iki ayak arasındaki açıklığı tartışan,ayn harfinin boğazın şurasından çıkması gerektiğini tartışan,omuzdan aşağı serbest bırakılması gereken sarık miktarını tartışan,yahut sakal boyu ile meşgul olan müslümanlardır.Bugün müslüman ile müslüman arasındaki savaşın sebebi fıkhi meseleler değildir.Tasavvufi düşünceler de hiç değildir.Allah'a,Peygambere,kutsal değerlere hakaretin cezası yoktur.Bugün ,müslümanlar arasında dünya nimetine sahiplenme savaşı vardır.Dini unsurlar kullanılarak Dünyalığa sahip olma mücadelesi mevcuttur.Bu durumda Kutsal kitapları olan tahrif edilmiş Tevratta,"vaad edilmiş topraklar"olarak bahsedilen Fırat ile Nil nehre arasındaki topraklara sahip olmak isteyen İsrail'i niçin kınıyoruz?Onlarda kendilerince Allah'ın emrini yerine getirmeye çalışıyorlar.Ancak,Allah'ın emirlerini silah zoru ile,insanları katlederek yerine getirmeye yönelik hiçbir ilahi emir yoktur.İslamda savaş,ancak savunma amaçlı yaplabilir.Bunun dışındaki durumlar şeytanın emirleridir.
Mevlana Vakfı İSKENDERUN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder