.
15 Temmuz İhtilalini yapanlar kimlerdi?Dün Cuma hutbesinde imam efendi de mihraptan bu soruyu sormuştu:Ey Cemaat bu harekatı kim yaptı,yaptırdı ? kim?Kim?kimseden ses yok.Çünkü Hutbede konuşulurken ses çıkartılmaz.Acaba öylemi?Ben içimden konuşuyorum:Öenceki hafta bu camide beraber namaz kıldıklarımız.Birlikte fatiha okuyan,takke takan,ayet okuyan,hadis okuyan birileri.Soruya tüm camideki insanlar muhatap.Acaba kimlerdi?.Cevap yok.Çünkü o harekata kalkışanlarda bir önceki hafta cuma namazında idiler.Harici bir düşman yoktu.Tıpkı Cemel ve Sıffin savaşının tekrarı vardı.Hilafeti Hz.Ali Efendimizden almak isteyenler.Gerekçeleri ,Hz.Osmanın intikamının alınmamış olması.ve sahabiler birbirlerine kılıç çektiler.Bugün ortada dava konusu edilebilecek Hz.Osman'ın kan davası mı var? Yoksa Şamda'ki Emevi sarayından hükmetme arzusu mu ön plandadır.Huzursuzluğun sosyal alt yapısına inilmek gereklidir.Emanetin ehline tevdii meselesidir.Ancak,silahla gerçekleştirmek Zulumdür.Meşru olanı çoğunluğun işaretidir.Seçim suretiyle insanımız kimi tercih etmişse o sonuca razı olunmalıdır."Siz nasılsanız öyle idare edilirsiniz "Adetullahını silah zoru ile tersine çevirmeye kalkışmak,Allah'a karşı gelmek demek değilmidir?Bırakalım.İnsanların çoğunluğu kimi tercih etmişse o gün için layık olanlardır.Bu sonucu kabul etmemek bozgunculuktur.
ve cuma'dan çıktıktan sonra içimden sorgulamaya başladım:Aynı camide olmak,takke giymek,secde etmek,tespih çekmek ayet ve hadis bilmek bugün ölçü değil?Başka ölçüler(kıstaslar)gerekli.Bu kıstaslar nedir ki bir zaman sonra aa yine beni kandırdılar demeyelim.Efendim,bu kıstaslar Efendimizin hayatı olmalı.Onun davranışları,onun insanlara hitap etmesi,onun günlük hayatı,mal ile olan münasebeti,dünya ile olan ilgisi ölçü olmalı.Bu ölçülere uygun yaşayan insanlar bugünün sağlamlarıdır.Efendimiz Hatice validemizle evlendikten sonra Mekke'nin en zenginleri arasında idi.Peki bu mal ne oldu da ,Efendimiz Medine'de vefat ettikten sonra ,bir devlet başkanı olmasına rağmen tereke(miras) olarak geriye ne kalmıştı.Çünkü elindeki tüm dünyevi imkanları ihtiyaç sahipleri lehine sarf etmişti.Zırhı yahut kılıncı ,borç aldığı bir yahudide rehindi.Müsrif mi idi?Hayır.Yediği arpa ekmeği idi.Peki Resulullah zamanında yiyecek yokmu idi..Vaar.Ama hiçbir zaman karnını tıkabasa üç öğün yemeye alıştırmadı.Bugün yaşasa nasıl davranırdı:Elbiseleri bilmem ne markadan 10 takım,ayakkabıları bilmem ne marka 20 çift ,Seyahatı için emrinde uçaklar,tatil beldelerinde konakları olurmuydu?Hayır yine olmazdı.Kurduğu devlet dünya devleti olsa bile eminim ki yaşantısı sade olurdu.ve birde emin olduğum bir şey vardı:O sağ olsaydı,bulunduğu devletin hiçbir ferdi aç ve asgari ücret altına mahkum,kiralarda sürünen birileri olmazdı.Harcanak her kuruş nefsi için değil,muhtaçlar için olurdu ve bunu da hiç reklam etmezdi.
Mevlana Vakfı İSKENDERUN
ve cuma'dan çıktıktan sonra içimden sorgulamaya başladım:Aynı camide olmak,takke giymek,secde etmek,tespih çekmek ayet ve hadis bilmek bugün ölçü değil?Başka ölçüler(kıstaslar)gerekli.Bu kıstaslar nedir ki bir zaman sonra aa yine beni kandırdılar demeyelim.Efendim,bu kıstaslar Efendimizin hayatı olmalı.Onun davranışları,onun insanlara hitap etmesi,onun günlük hayatı,mal ile olan münasebeti,dünya ile olan ilgisi ölçü olmalı.Bu ölçülere uygun yaşayan insanlar bugünün sağlamlarıdır.Efendimiz Hatice validemizle evlendikten sonra Mekke'nin en zenginleri arasında idi.Peki bu mal ne oldu da ,Efendimiz Medine'de vefat ettikten sonra ,bir devlet başkanı olmasına rağmen tereke(miras) olarak geriye ne kalmıştı.Çünkü elindeki tüm dünyevi imkanları ihtiyaç sahipleri lehine sarf etmişti.Zırhı yahut kılıncı ,borç aldığı bir yahudide rehindi.Müsrif mi idi?Hayır.Yediği arpa ekmeği idi.Peki Resulullah zamanında yiyecek yokmu idi..Vaar.Ama hiçbir zaman karnını tıkabasa üç öğün yemeye alıştırmadı.Bugün yaşasa nasıl davranırdı:Elbiseleri bilmem ne markadan 10 takım,ayakkabıları bilmem ne marka 20 çift ,Seyahatı için emrinde uçaklar,tatil beldelerinde konakları olurmuydu?Hayır yine olmazdı.Kurduğu devlet dünya devleti olsa bile eminim ki yaşantısı sade olurdu.ve birde emin olduğum bir şey vardı:O sağ olsaydı,bulunduğu devletin hiçbir ferdi aç ve asgari ücret altına mahkum,kiralarda sürünen birileri olmazdı.Harcanak her kuruş nefsi için değil,muhtaçlar için olurdu ve bunu da hiç reklam etmezdi.
Mevlana Vakfı İSKENDERUN
Av.Şemsettin KESER
semsettin.keser@hotmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder