26 Temmuz 2016 Salı

DİYANET TEŞKİLATINDAKİ İRFAN KARŞTI ODAKLAR

Tasavvufa ,Evliyaya karşı olan vahhabi anlayışlı,selefi mantıklı zihniyetin ,gerek diyanet yayınlarında karar sahibi komisyonda,gerekse Diyanet hutbelerini hazırlayan veya tetkik eden kurulda  çöreklenmiş olması hissiyatımdır.Çünkü,Bugün Cami mimberlerinden asla tarikat mensubu Bir velinin hayatı ve tasavvuf konusunda  bir hutbenin umumi camilerde okutulmak üzere emredildiği vakıasna rastlanmamıştır.Bu hadisenin canlı şahidi Mahmut Erol kılıç beyinbir kitabında yayımladığı Mevlana hutbesinin hikayesinden anlamaktayız.2008 yılında Almanya'da bulunan ve o zman diyanet işleri başkan yardımcısı olan Prof Dr.Mehmet Görmez'e Şeb-i arus törenlerinin denk geldiği bir cuma namazında ülke genelinde okunması için yazıp verdiği bir hutbe metninin ,denetimden geçmeyerek okutulmadığını  müşahede etmiştir.Bugün camiler soğuktur.Sadece Diyanet vakfına para toplama yerleri haline gelmiştir.Dinin sıcaklığını hissettirecek resmi kurumlara masonik güçlerin etkili olmadığını kim söyliyebilir?İmam kisvesi altında ortadoğuda faaliyet gösteren İngiliz ajanlarının namaz kıldırarak Müslüman gözüküp arapları,Osmanlıya karşı kışkırttıkları tarihi bir vakıadır.Diyanet bu gün sıkıysa Ehli Beytten ve velayetten bahsetsin.Mümkün değil.Rakip şirket diye hiç dergahlardan bahsedilmez.
Eskiden İstanbul'un belli başlı selatin camilerinin vakfiyelerinde ,Mesnevi dersi yapılması şartı varmış.Bugün Hz.Mevlananın bir beyti bile bu camilerde söylenemez oldu."MEZHEBİMİZ AŞKTIR BİZİM"sözünü  camide kim söyliyebilir.

Mevlana Vakfı  İSKENDERUN

Av.Şemsettin KESER
semsettin.keser@hotmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder