"En büyük düşmanın senin nefsindir" diyen ulu insanlar,yaşadıkları hali uyansınlar diye insanlara ifşa etmişlerdir.Bu gün ulu insanların bu fikirleri azınlıktadır.Dinin kaynağı olan Kur'an ve Sünnet üzerindeki mana katmanlarının kapısı açamayanlar,Resulullah efendimizin (SAV)bizzat günlük yaşantısında gösterdiği dünyevileşmeyi reddetme konusunu gözardı ederek asla mutlu olamazlar.Sadece, Efendimizin miras olarak vefatından sonra geriye bıraktığı dünya metaına baksalar düğüm çözülecektir.Ancak nefsimiz dahil hiç birimiz böyle bir hayata ve yaşantıya talip olamadık.Haydi bu çağın gereği hayat standartlarının yükselmesi diyelim bir lokma bir hırka mümkün değil diyelim,peki bir lokma ve bır hırka "Kalb boyutunda"yaşanamaz mı?Mevlana Efendimizin buyurduğu gibi "Mal ayak altına alınırsa seni yükseltir,baş üzerinde tutulursa seni alçaltır"sözlerinde mana bulan bu duyguyu yaşayabilmek için mutlaka Tasavvuf gereklidir.Tasavvufu yaşamayanlar,İslamın beş şartının fiziksel icrasını yeterli görenler, ülke siyasetine hakim olsalar da asla huzuru yakalayamazlar. Düşmanı olmama,ancak nefislerini temizleyenlere mahsustur,
Mevlana Vakfı İSKENDERUN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder