21 Nisan 2016 Perşembe

PADİŞAHLARIN FAKİRLİĞİ

Hem Padişah olacak hem de fakir.Hem askeri ,uşağı,halayığı olacak hemde işini kendi yapacak,hem taşı altın edecek kudrete sahipken nafakasını kendi temin edecek,hem üzeri para dolu iken harcamayıp Rezzak'ın ekmek göndermesine intizar edecek.Mana Sultanlarımıza(Evliyaullah'a)has olan bu davranışların tabakat kitaplarında çok örnekleri vardır.Seyyid Ali baba hazretlerinin (1879-1984)uzun iç gömleğinde üç cebi olduğu ifade edilirdi.Bu üç cep üzerinde külliyetli para olurmuş.Ancak bu üç cebe ait paralarında sahipleri farklı imiş.AZİZİM anlatmıştı.:Ali baba rahmetullahı aleyh Bir beldede bulunurken üç gün aç kalmış.Hiç kimse kendisini yemeğe davet etmemiş ve kendisi de kimseden bir şey isteyememiş.Azizim sormuş:"Baba,cebinde hiç para yokmuy du ? da bir bakkaldan ekmek alsan da nefsini köreltse idin.?"diye sorunca Hazret şu cevabı vermiş:Ceplerim para ile dolu idi.Ama para benim değildi ki!"Üç günün sonunda merhamet sahibi birisi evine davet ederek misafir eylemiş.Ali Baba hazretleri,prostat ameliyatı olmadan önce Dörtyol'da kalırken Haftanın 7 gününü ayırdığı yedi aile vardı.o gün bu ailelerde kalma sırası idi.Bunlardan birisi de Dörtyol'da uzun yıllar Asliye Hukuk hakimliği yapıp,sonradan tayini Üsküdar'a çıkan muhterem insan Hakim Battal ZOROĞLU idi.Diğerleri Ali KENANOĞLU,Muzaffer İKİZ,İrfan SÖNMEZ idi.Hepsi de güzel insanlardı.Dünyaya ait güzelliklere (para,eşya,tarla takım v.s)aldırış ve itibar etmeksizin,yahut Cenab-ı Hakk'ın vermiş olduğu manevi makamlara mahsus tasarrufata meyletmeksizin sadece onun aşkını düşünmek azim bir imtihan imiş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder