23 Nisan 2016 Cumartesi

OSMANLI MÜLKÜNÜN MANEVİ SAHİPLERİ

Hangisinin türbesine giderseniz gidin beşyüzyıl öncesinde yaşamış olanında,50 yıl önce yaşamış olanında türbesinin önünde mutlaka o zattan yardım isteyen birilerini bulursunuz.Yardım diriden istenir.O zatlar diri oldukları için adresleri belli olsun diye türbeleri yapılmıştır.Bu türbeler bizim manevi adreslerimizdir.Her birisi ya bir beden derdinin devası,yahut ruh dünyamızın tamirhanesidir.AZİZİM,Hatay Dörtyol'da medfun Fırıncı Mehmet Ağa'nın kabir taşını yazdırırken "Hızır (A.S) ile konuşan Fırıncı mehmet Ağa"ibaresini yazdırırken şüphesiz bugünün maneviyat fukarası insanımıza manevi dünyayı hatırlasınlar diye düşünmüştür.Hz.Hızır'ın varlığı Kur'an ile sabit olup,Hz.Musa gibi azim bir Peygamber dahi onun ilminin gereğine sabredememiştir.Efendimizden 2000 yıl önce yaşayan Hz.Musa için efendimiz:"Keşke kardeşim Musa,biraz sabırlı olsa idi de İlmi Ledünden biraz daha fazla şeyler öğrense idik"buyurmuştur.Manevi Erenler,bugün insanımız içinde bilinmez bir şekilde yaşarken kendilerinden işaretler vermektedir.Ancak bu işaretler duyan kulaklar ve gören gözler içindir.Diğerleri için ise asırlar önce yaşamış birisinin kabir taşıdır gördüğü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder