26 Nisan 2016 Salı

İBADETTEKİ SÜRUR MU?GURUR MU?

İnanmak,bedenin ekmeğe ihtiyacı gibi bir ihtiyaç duygusudur.İnancın yaşanan kısmı makbuldür.Hal kısmı dediğimiz bu bölüm,maalesef Kal kısmı dediğimiz konuşma boyutuna geçtiğinde etkin maddesi yok edilmiş ,bir ilaç haline geliyor,faidesiz tekrarlar başlıyor.Zahitlerin gönül alçaklığı göstermelerindeki gururu,ibadetlerinden ötürü kendilerini beğenmeleri,tevazu kılığına girmiş gururlarını sürur sanmaları aldanmanın en ön safıdır.İstersen çamlıca tepesine cami dikelim.Abbasi Sultanlarının davranışlarını beğenmeyerek,Kadılık teklifini kabul etmeyen İmam-ı Azam Ebu Hanife,Bağdat zindanlarında şehit edilmiş,ancak kıyamete kadar ismi unutulmazken,ondan yetişen en yakın talebelerinden İmam Yusuf,siyasi otorite ile uzlaştığı için çoktan unutulmuştur.Hallac'ın asılmasına fetva verenler unutulmuş,Hallac halen artan bir sevgi ile diridir.Aşıklarını,dünya meşakkatleri çektirerek meşhur eden ey yüce Sahibimiz !Anlık yaşa diyorsun ! .Hesap kitap içine girme diyorsun !.Yarını,kabri,mahşeri,cennet ve cehennemi düşünme diyorsun !.Bunlarda uzun emel oluyorlar. Gün 24 saat ve de 1440 dakika ve de 8.640 saniye .Seni düşündüğüm  saniyeleri ekleyerek dakikalara geçerek  çoğaltabilirsem galiba olacak bu iş.Saatler kısmının eteklerine  erebilirsem ne mutlu bana.Var olsun Efendilerimiz.Hizmet ve sohbetle Hakk'la olan aşinalığımızı devam ettirmekte,dakikalarımızı saatlere çevirmekte uyumamıza müsade etmemekteler.Üzerimizdeki emeklerini inkar edemeyiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder