22 Haziran 2022 Çarşamba

SUUDLU PRENSİN ZİYARETİ

 Eğer anayasal demokrasinin hakim olduğu normal bir ülke olsaydık, üç yıl önce şeytanın bütün sıfatlarını layık gördüğümüz Prens Selman’ın Ankara’ya gelişi karşısında, gazeteler tıpkı cinayet sonrasında olduğu gibi yine benzer manşetler atar, sivil toplum örgütleri ayağa kalkar, protestolar sokaklara taşardı.

Manzara ortada, kimsenin tepki göstermeye ne mecali var ne de cesareti… Ayrıca demokratik ülkelerdeki gibi sivil alanı savunma geleneğine sahip gerçek anlamda sivil toplum örgütlerimizin olmadığını da unutmayalım.

Düşünün, yıllarca Kudüs konusunda mangalda kül bırakmayan dindar-muhafazakar vakıflar, dernekler bile iktidarın ‘İsrail dostluğu’ başladığı günden buyana, İsrail’in Filistin halkına uyguladığı terör karşısında dillerini yuttular ve kayıplara karıştılar…

Unutmayalım, üçüncü sınıf demokrasiler liginde kendisine yer bulmaya çalışan bu ülkede haksızlıklara itiraz eden milletvekilleri bile ağır hakaretlere, aşağılamalara maruz kalıyorlar. DEVA partisi İstanbul milletvekili Mustafa Yeneroğlu’na yapılanlar herkesin malumu… Doğal olarak böyle bir ortamda normal vatandaşların anayasal protesto haklarını kullanmalarını beklemek çok da mantıklı değil.

Prens Selman bugün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın konuğu olarak Ankara’ya geliyor. Bu vesileyle iktidarın kontrolündeki gazetelerin nasıl sevinç ve ‘kardeşlik’ başlıkları atacaklarını hep birlikte göreceğiz.

Bugünü iyi anlayabilmek açısından iktidar medyasının geçmişte kullandığı başlıklara kısaca göz atmakta yarar var:

Sabah: Ölüm emri Prens Selman’dan

Takvim: Katil Prens

Hürriyet: Katil Prens denilmesi Türkiye sayesinde

Yeni Şafak: Katil Prens Selman

Akit: Selman için yolun sonu

Aslında bu manzara Türk basınının serencamını ortaya koyması açısından bir ibret vesikası niteliğinde, ama aynı zamanda hüzün verici. İtiraf etmek gerekiyor ki bu ülkenin medyası artık demokrasinin 4. Kuvveti değil, iktidarın ‘hazır kıtası’dır.(ALINTI-Mehmet Ocaktan)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder