28 Haziran 2019 Cuma

EN BÜYÜK CEZA

Hz.Şuayp (a.s) zamanında birisi, bunca günah işlememe rağmen Allah Teala beni cezalandırmıyor, ban lütfediyor der idi. Hz. Şuayp ona;"Aslında san çok büyük ceza veriliyor. Ama günahların yüzünden kalbin karardığından bunu fark edemiyorsun. Bu aynen temiz ve kirli tencerenin ateşin üstüne konulması gibidir. Temiz tencerede ateşin isi hemen belli olduğu halde, diğer tencere kirli paslı olduğu için dumanın kirleri onun üzerinde hemen belli olmaz.işte günahlarda kalpleri pas tutmuş insanlara pek tesir etmez. Fakat henüz kalpleri kararmamış insanlara günahları çok ağır gelir  ve onları rahatsız eder.
Adam bu izahattan tatmin olmadı ve daha açık bir nişan istedi. Hz. Şuayp Allah teala'ya bunu bildirince O da şöyle buyurdu:
Muaheze edilmiş olduğunun alameti ibadetinde, orucunda, duasında görünmektir. Nitekim kıldığı namazdan, verdiği zekattan ruhu zerre kadar zevk duymamakta, safa bulmamaktadır.
Adeti ibadet etmek, iyi işler yapmaktır amma, bunlardan hiçbir tat almıyor.
Onun cismi, sureti ibadet ediyor; manası ruhu harap olmuş. Cevizi çok; ama hepsi içsiz, özsüz.
Kulun ibadetine güzellik katan, ondan alınan zevktir. Çekirdeğin ağaç olabilmesi için, çekirdeğin içli olması gerekir.
İçsiz çekirdeğin hiç fidan olur mu/cansız suret bir vehimden, bir hayalden ibarettir.( Hz. Mevlana)
Pz. Pir efendimiz, günahın kalbi karartacağını ve bu nedenle ibadetin adet kabilinden yapılıp zevkin olmayacağını belirtmektedir.Zaten sorun da buradadır."Kıl beşi kurtar başı" şeklinde bir anlayış yarımdır...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder