Cenab-ı Hakk, Kur'an-ı Mübin de , insanları ve cinleri , zat-ı sübhanisi hakkın'da ma'rifet sahibi olsunlar diye halk ettiğin beyan eder.
Hakk'a ma'rifet O'na yakınlıkla hasıl olur.O yakınlık da ibadet ile olur.
İbadet iki kısımdır:Resmen mükellef kılınan ibadetlerdir ki :Kendileri nasıl emri ilahi ile farz olmuşsa, şekil ve erkanı talimi ilahi ile farz olan , zamanları muayyen ibadetlerdir.Buna binaendir kihiç kimse onun şeklini, erkanını değiştirmek , selahiyetini haiz değildir, yani sabittir.
Namazların birkısmı hem cemaatle, hem münferiden kılınabilir.Cum'a ve Bayram namazları cemaatla kılınır.Oruç,Hac ve zekatın muayyen zamanları ve kendilerine mahsus erkanı vardır.
Bu ibadetler mükellefi fevt edecek olursa müsaid zamanlarda kaza edebilir.
İkinci kısım ibadetler :Resmen farz olunan ibadetlerin haricinde nevafil(nafile) kısımdır ki:İbadet zevkine doymayanlar , aşkda kemale erenler, meydan-ı irfanda yol alanlar bunlarla hissedarlardır.
Adetle ibadeti ayıran şeyNİYET'dir.Bu nedenle temiz bir ihlas ile, Hak vehakikatı düşünerek, niyyet edilerek yapılan bütün işler ibadet sayılır.
"TEFEKKÜRÜ' SAATİN HAYRÜN MİN İBADETİ SİTTİYNESENETİN""Hak ve hakikatı bir saat düşünmek ,şuursuz, adet halinde,mirasyedi şeklinde yapılan yetmiş yıllık ibadetten hayırlıdır" buyurulmuştur
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder