31 Mart 2021 Çarşamba

SURETTE KALAN İLİM VE AMEL

Bazıları dünyevi ilimler vasıtasıyla akıl yürüterek kalbi sırların açılmasını beklemeleri beyhudedir.Akli tasavvurlar ve resmi ilimler vasıtasıyla bu sırların  açılması mümkün değildir ."Biz ona şah damarından daha yakınız"(Kaf 16),"Biz ona sizden daha yakınız"(Vakıa 85) sırlarına ermek için susuzluktan yanmış bir yürek gerekir.Zahiri ilimler ve şekli ameller ancak dostun varlık mülkünden birer işarettir., böylesi ilim ve amelin verdiği kibirle işin aslını anlamak ne mümkün?
Her kim zahir ilimleriyle meşgul olursa saplanıp kalır ve her kim manasız, şekilden ibaret amellerle mest olursa bağlanıp kalır.Böylesi kabukta kalan , içi boş ilim ve amelden uzak durmazsan ledünni ilim deryasına aşina olamazsın.
İlim ve amelin varlık maksadı, yani hakikati, dostu tanımada bir alamet ve vesile olsunlar diyedir. Her ikisi de araçtır, amaç değildir.Eğer seni dosta yakınlaştıracak amelin kokusunu duydunsa zahiri ilim ve amelle yetinmeyi bırak artık.Rabbani ilmin alimlerinden ol. İlim de amel de kabuktur.Şeriat mertebesinde kalan şekilden ibaret ibadetler akla dair özelliklerdir.Çıkar endişesi içindeki (sevap tüccarlığı) böylesi ilim de amel de "aklı maaş" içindir.Aklı maaşın neticesi taklit ve adetlere tapınmadır.Adetlere tapınmaktan kurtulamayan Allah'a tapan olamaz,gönül sırlarından habersizdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder