Medenî"
kelimesi, "şehirli, medeniyetin imkânlarından faydalanan kimse"
demektir. "Medenî"nin zıttı "bedevî"dir. "Bedevî"
de, "çölde yaşayan, medenî olmayan, medeniyetten nasibini almamış
kişi" anlamına gelir. "Medeniyet" ve "bedeviyet" bu
iki kelimenin (medenî-bedevî) türemişleridir. Yenişehirli Avnî
"medeniyet" ve "bedeviyet"i bir beytinde şöyle kullanır:
"Medeniyyet
garaz-ı nefsânî//Bedeviyyet maraz-ı rûhânî"
Demek ki
medeniyette insan hakları esastır, bedeviyette ise kabilecilik zihniyeti yani
orman kanunu vardır.
Şimdi bu
teknik bilgilerden sonra kendi kendimize şu soruyu sorabiliriz: "Biz
toplum olarak medenî miyiz, bedevî mi?"
Şayet
medeniliği dikey mimarî, tüketim çılgınlığı, lüks araçlara binme, üretmeden
tüketme, Avrupalı gibi yaşama olarak görüyorsak tabii ki medenî bir toplumuz.
Yok, öyle değil de medeniliği bir ahlâk, bir üretim, bir hak ve adalet anlayışı
olarak görüyorsak medenî bir toplum olup olmadığımız konusunda soru işaretleri
beliriyor.
Basit
örneklerle konuyu açmaya çalışalım. Bizde hâkim anlayış şu: "Mühür
kimdeyse Süleyman odur." Oysa Süleyman kimse mühür onda olması gerekmez
mi? Çok basit gibi görünen bu atasözünde aslında büyük bir zihniyet saklıdır.
Ve hâlâ toplumun şuuraltında maalesef bu anlayış devam etmektedir.
Seçim sathı
mâiline girdik. Mahallî yöneticileri seçeceğiz. Seçim faaliyetlerini nasıl
yürüttüğümüze bakalım. Dikkat ederseniz biz Süleyman (liyakat) aramıyoruz.
Mührü teslim edecek bir adam arıyoruz. Nasıl olsa mühür kimdeyse Süleyman odur.
Şimdi siz
söyleyin, böyle bir anlayışa sahip olmak medenîlik midir?
İsteyen
herkes eşit şartlarda yarışsın, halk kimi seçerse başımızın üstünde yeri var
demek dururken, bizim adayları seçmezseniz ülke batar demek medenîlik midir?
Kardeş
kardeş yarışarak hizmet bayrağını teslim almak varken rakibine çelme takarak
mührü kapmaya çalışmak medenîlik midir?
Birlik ve
beraberliğimizi sağlamakla yükümlü olanların milletin bir kesimine
"zillet, illet" diyerek ayrımcılık yapmaları medenîlik midir?
Halkın
vergileriyle toplanan paraları sanki keselerinden veriyorlarmış gibi iktidar
belediyelerine aktarmak, muhalefetin elindeki belediyelere ise istihkaklarını
bile ödemekte zorluklar çıkararak halkı terbiye etmeye kalkmak medenîlik midir?
Falan
belediye başkan adayına vereceğiniz oy yarın mahşer günü beratınız olacak demek
medenîlik midir?
İlim
üretmesi, talebe yetiştirmesi gereken üniversite hocalarının, siyasi parti
kapılarını su yolu etmeleri medenîlik midir?
Kütüphane,
laboratuvar açması gereken üniversite rektörünün iktidara yaranmak için tanzim
satış pazarı açması medenîlik midir?
Devlet
idaresinde şeffaflık ve hesap verilebilirlik temel prensip iken, işleri kapalı
kapılar ardında planlamak ve ülke yönetimine "ben yaptım oldu"
zihniyetini yerleştirmeye çalışmak medenîlik midir?
Ve nihayet
her alana hak, adalet ve liyakat hâkim olması gerekirken haksızlığın, zulmün ve
kayırmacılığın yaygınlaşmaya başlaması medenîlik midir?..
Prof.Dr Ahmet Sevgi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder