Kur'an'da
şöyle buyuruluyor: "De ki: 'Üstünüzden ve altınızdan size azap göndermeye,
sizi fırka fırka yapıp kiminize kiminizin hıncını tattırmaya Kadir olan O'dur.'
Anlasınlar diye ayetleri nasıl yerli yerince açıkladığımıza bak." (En'am,
65).
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Ben korku ve ümit namazını kıldım ve Rabbimden üç şey istedim ki ikisini
bana verdi, birini vermedi. Allah'tan ümmetimi kıtlığa düçar kılmamasını
istedim kabul etti. Düşmanlarını onlara galip kılmamasını istedim kabul etti.
Onların ihtilafa düşmemesini istedim kabul etmedi." (Kenz'ul-Ummal,
31098).
İmam Bâkır
(a.s.) Allah-u Teâlâ'nın, "veya sizlere ayrılık elbisesini
giydirir..." ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: "Maksat dinde
dağınıklık ve birbirleriyle vuruşmalarıdır. Bazınıza bazınızın kinini tattırır.
Bu da bazısının bazısını katletmesidir. Bütün bunlar kıble ehli
hakkındadır." (Nur'us-Sakaleyn, 1/724/109).
İmam Ali
(a.s.) bazı Yahudilerin, "Henüz Peygamberinizi defnetmeden O'nun hakkında
ihtilafa düştünüz" demeleri üzerine şöyle buyurmuştur: "Biz O'nun
hilafeti hakkında ihtilafa düştük, kendisi hakkında değil. Ama sizler henüz
ayaklarınız deniz suyundan kurumadığı bir halde peygamberinize şöyle dediniz:
'Bizlere onların ilahı gibi bir ilah kıl.' Bunun üzerine Musa, 'Şüphesiz siz
cahil bir topluluksunuz' dedi." (Nehc'ul-Belağa, 317. Hikmet).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder