Ramazan ayı geldiğinde özellikle siyasiler, lüks iftarlar verirler.Kime?Kendileri gibi zenginlere.fakirler sofralarında dahi yoktur.Şu hikaye bu hale uygundur:
Şehrin birinde kazancı yerinde meşhur bir fırıncı var imiş.Ancak Şeyh Şibli'nin ününü duymuş, kendisini görmemiş fakat şeyhe çok muhabbet besleyip gelen gidenle selam gönderirmiş.
Günlerden bir gün Şeyhin yolu bu ekmekçinin dükkanına uğrar, para vermeden tezgahın üzerinde bulunan bir ekmeği alır yoluna devam eder. Dükkancı bakarki birisi para vermeden pideyi kapmış gidiyor.Hemen arkasından seyirtir bağırır çağırır ve şeyhin elindeki pideyi alır.Bu durumu görenler ekmekçiyi kınarlar: Sen ne yapıyorsun.o elinden ekmeği aldığın kişi Şeyh Şibli'dir"Ekmekçinin gönlü pişmanlıkla dolar ve şehirde şeyhi aramaya başlar, neticede bulur, dil döker, özür diler.Sonunda Şeyhin gönlü olur ve derki: Bizim için yemekli bir davet hazırla da mesele hallolsun"der
Ekmekçi, köşkünü süsler şehrin ileri gelenlerini davet ederek çeşit çeşit yemekler hazırlar bu uğurda 1000 dinar harcar.Davet günü gelir yemekler yenilir, dualar edilir.Bu arada meczup görünümlü biri gelerek şeyhe:"Cennetlik kimdir?cehennemlik kimdir?"diye sorar.Şeyh:"Cehennemliği merak ediyorsan ,Allah rızası için bir ekmek vermeyen ama Şibli'nin gönlünü etmek için 1000 dinar harcayan riyakar davet sahibine bak"der.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder