30 Ocak 2017 Pazartesi

ÇOK BÜYÜK MEZİYET

Zalimin huzurunda zalime karşı haksızlıkları dile getirebilmek.Zalimden korkmadan,söylediklerinin içine nefsine ait kin ve düşmanlığı katmadan yapılan haksızlığı ve adaleti ifade edebilecek meziyette pek az insan kalmıştır.Bu tür insanların en büyük ortak yanları,dünyanın mal ve makamına(cahına)itibar etmeyen,mütevazi yaşan,insanlardan bir şey talep etmeyen şahsiyetlrdir.Bu genellikle Ehli tasavvuf içindeki zühd sahiplerinde olur.Ancak her şeyin sahtesi ve sulanmış taklitleri olduğu gibi,bugün üzerinde tasavvuf kimliği olduğunu iddia edipte siyasilerin ,makam sahiplerinin sofrasında oturan,onlardan ikbal bekleyen,yahut devlet imkanlarından yararlanma muradı içinde olan şahsiyetler bu ulvi yola gölge düşüren kişilerdir.bunlar uzun soluklu olmayıp kısa bir süre içinde  foyaları meydana çıkmaktadır.Çünkü Cenab-ı Hakk,İslami söylemlerin siyasi saltanata alet edilmesini sevmez.Keza Tasavvuf yolunun piranı da tasavvufa ait kıyafet ve ritüellerin dünyevi murat ve maksat  için kullanılmasına müsaade etmez,kullananalar ise saman alevi gibi kısa vakit içinde sönüp kaybolurlar. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder