29 Ocak 2017 Pazar

ŞEYH OSMAN SERACEDDİN HAZRETLERİ

ŞEYH OSMAN SERACEDDİN HAZRETLERİ 

Azizim Necip Efendi anlatmıştı.Seyyid Ali Baba hazretleri bana,Kırıkhan’da bulunan bir adamdan bahsetti.Tatlıcı Hacı İzzettin Eroğlu’ndan.Kırıkhandan geçerken bu zatın evinde misafir olarak kaldığını,bu zatın hanımının da kocasına biraz meşakket verdiğini,bu zatın evinde kalmak gerekir mi?gerekmezmi?diye bana sual yöneltti.Üçlerden bir zat güya bana sual soruyor.Haşa.Sualin altında bir mana aramak gerek diye düşündüm.Ben mutlaka bu zat ile tanışmalıyım düşüncesi ile hemen kırıkhan’a gittim.Adamı tanımıyorum.Dört yol ağzında indim.aradığm adamın ismini yahut tatlı dükkanının neresi olacağını soracağım.Kalabalık içinde birisi dikkatimi çekti.Sanki birisini arıyormuş gibi etrafa bakınıyor.Benden yaşça ileri.Yanına yaklaştım.”Efendi ! Tatlıcı İzzettin diye birini arıyorum,dükkanı nersi?”diye sorunca adam bana dikkatlice baktı ve “Seni Ali Baba mı gönderdi?”dedi.Anladım ki aradığım adam imiş.”Haydi eve gidelim “diyerek ara sokaklardan yürüyüp sokak içinde ikinci kat olan evine götürdü.Evindeki sohbette şunları anlattı:”Seyyidlerden Osman Seracettin hazretlerine üç ayda bir ziyarete giderim.O zaman İran’da idi.Bir ziyaretimde hazreti beklerken bir de baktım bekleyenler içinde Kırıkhan’ın külhanbeyi ,zenginlerden haraç alan,etrafında yirmi otuz adamı olan,vurducu kırdıcı birisi bekliyor.Şehirden tanıdığım için hayret ettim.Sordum :”Sen burda ne geziyorsun?”.Adam bana :”Bu zattan ne istekte bulunursan Allah verirmiş dediler.Bende istemeye geldim.Araba ,avrat,para isteyeceğim”dedi.Biraz sonra Şeyh osman Seraceddin hazretleri içeri geldi.misafirlerle musafahalaşırken bizim hemşeri Şeyhe aynı şeyleri söyledi:”Efendim ben bekarım Avrat istiyorum.Araba istiyorum.Para istiyorum”dedi.Seraceddin hazretleri gülümsedi ve “Allah versin”dedi.Memlekete döndüm ve bu adamın şu hikayesine muttali oldum.Bu adam şehrin Hassa yolu üzerinde Beyazid-i Bestami hazretlerine giderken sağ tarafta  şehir dışında ıssız bir mevkide  tek odalı kerpiç bir evde tek başına yaşar.Odaya küçük bir mutfak  bitişiktir.tuvleti dahi dışarıdadır.adam belalı ,vurducu kırdıcı olduğu için Belediye bile illallah etmiş elektrik ve su çekmiştir.Zenginleri dolaşır,onlardan ”koruma bahanesiyele” haraç alır.Tüm kavgaların içinde vardır.hadiseden kendisi sıyrılır.butlaka içeri adamlarından birisi girer.Reyhanlı’nın zengin ağalarından birisi arabası ile Kırıkhanda bir ağanın yanına gelir.Bu adamda oradadır.Reyhanlı’lı arabasını değiştireceğin söyler.Bizim ipsiz lafa girer:Alırım ancak parasını pamukta veririm.Zira Yörenin iki para kazanç vakti vardır.Tarladaki buğday ve pamuğun hasat zamanı.Reyhanlılı,bu ipsizi tanımaz,ancak,Kırıkhanlı ağanın yanında gördüğü için onuda varlıklı biri sanır ve arabanın anahtarını uzatır,gider.Kırıkhanlı ağa  ,Reyhanlılı ağaya bir şey diyemez.Bizim ipsiz araba sahibi olmuştur.iki üç adamını arabaya bindirir Takım elbiseli bir vaziyette Maraş’a gezmeye giderken akşam vakti girmiştir.Yol kenarında bir çiftliğe girerler ve “Tanrı misafiri” derer.Son model arabanın içinde Reis iner adamlarıda el pençe vaziyette saygı gösterirler.Çiftlik sahibi bunu zengın biri sanır.Bir koyun kestirir akşam misafir eder.Reis,sohbetin koyulaştığı bir zamanda halinden dert yanar,bekar olduğunu,kısmet bulamadığını”söyler.Çiftlik sahibi derki,benim sekiz oğlum bir kızım var.İstersen bu kızımı sana nikahlıyayım der.Köyün imamı çağrılır orada nikah yapılır.Ertesi gün nikahlı eşini de arabaya alır ve Kırıkhan’a dönerler.Kızcağız tek odalı kerpiç evde yaşamaya başlar.iki ay sonra Maraştaki kayınpeder kızını ziyaret için iki oğluyla birlikte  Kırıkhan’a gelir,sora soruştura evi bulur.meseleyi anlar,kızını alır geri götürür.Pamuk zamanı olmuştur.Araba sahibi gelir ,parasını istemeye .soruşturmuştur ki bu adam bir berduş.Parasını isteyince adam arabanın anahtarını geri uzatır.Hikaye burada biter bizimki bir sene ihtişamlı yaşamıştır.Vakit bitmiştir sonra eski hayatına devam eder.”Azizim sözü burada bitirdikten sonra Osman Seraceddin hazretlerini Türkiyenin  kabul etmediği bir dönemde (İngiltere’de ,Fransa’da e ispanya’da mekanlarının olduğunu beyanla,Kutup olan bu zat’ın  bu mülklerle ilgilerinin başka başka hikmetlerinin olduğunu beyanla,başlarında Hacı Nuri olan isimli bir zatın olduğu İstanbul-Kapalıçarşıda kuyumculuk yapan yirmi esnafın  Şeyh Osman Seraceddin hazretleri Türkiyede iken tüm masraflarını karşıladığını ve her yıl kazançlarından külliyetli bir miktarın dergahın masraflarının karşılanması amacıyla Şeyhe gönderildiğini belirten uzun bir hikaye anlatmıştır.Özel sır konularına girdiği için bu hikayeyi aktarmıyorum. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder