Süfyan-ı Sevri'nin şöyle dediği rivayet edilir:"Herhangibir kişi komşularına sevimli geliyor.arkadaşları tarafından övülüyorsa,hakkı her yerde söylemek gibi bir kaygı taşımadığı için bilin ki o iki yüzlünün tekidir".
Efendimiz şöyle buyurmuştur:Allah'ın hududuna(emirlerine karşı)gevşek davrananlarla,onlara riyaet edenlerin durumu;gemideki yerleri konusunda kura çekerek kimi geminin güvertesine düşen kimi de geminin en alt kısmına düşen insanların durumuna benzer.
Geminin altındakiler,üstündekilerden su almak üzere güverteye çıkarlar,fakat güvertedekiler bundan rahatsız olurlar.Aşağıdakiler de ,ellerine balta alıp geminin altını delmeye başlarlar.Yukardakiler aşağıya gelip :Ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz?"derler.Aşağıdakiler:"Ne yapıp edip su bulmamız lazımdı,siz de bizden rahatsız oldunuz.."derler.
Yukarıdakiler,aşağıdakilerin ellerinden tutsalar hem onları hemde kendilerini kurtarabilirler."Ne yaparsanız yapın"diyerek bırakırlar sa hem onları hemde kendilerini helak ederler"(Buhari -şehadet,30)
Bu hadis-i Şerifi bugüne uygularsak,Türkiye gemisinin içinde yol almaktayız.Bu geminin güvertesinde ve kaptan köşkünde olanlar ülkeyi idare edenler,ambarda seyahat edenler de halkın tabanı,cemaatlardır.Ambarda bulunan halk,devlet imkanları ellerinde bulunan güvertedekilere devlet imkanlarından tabanında yararlanması gerekir diyerek ortak paylaşım,halkın yararına olan işlerin icraasını ve adaletin temini isterler de kaymak tabaka bundan rahatsız olursa ve halkı art niyetli insanların insafına terk ederse halk idarecilerine karşı güvensizlik duymaya başlarki art niyetli insanların kolayca yönlendireceği konuma gelirler.Art niyetli olanlar da bu zaafiyetten istifade ile devleti zayıflatmak,toplumun birlik ve beraberliğini bozacak cemaatsal yapılanmalar içine girerek yüzen gemiyi sonucu batma ile neticelenecek bir maceraya sürüklerler.
Mevlana Vakfı İSKENDERUN
Efendimiz şöyle buyurmuştur:Allah'ın hududuna(emirlerine karşı)gevşek davrananlarla,onlara riyaet edenlerin durumu;gemideki yerleri konusunda kura çekerek kimi geminin güvertesine düşen kimi de geminin en alt kısmına düşen insanların durumuna benzer.
Geminin altındakiler,üstündekilerden su almak üzere güverteye çıkarlar,fakat güvertedekiler bundan rahatsız olurlar.Aşağıdakiler de ,ellerine balta alıp geminin altını delmeye başlarlar.Yukardakiler aşağıya gelip :Ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz?"derler.Aşağıdakiler:"Ne yapıp edip su bulmamız lazımdı,siz de bizden rahatsız oldunuz.."derler.
Yukarıdakiler,aşağıdakilerin ellerinden tutsalar hem onları hemde kendilerini kurtarabilirler."Ne yaparsanız yapın"diyerek bırakırlar sa hem onları hemde kendilerini helak ederler"(Buhari -şehadet,30)
Bu hadis-i Şerifi bugüne uygularsak,Türkiye gemisinin içinde yol almaktayız.Bu geminin güvertesinde ve kaptan köşkünde olanlar ülkeyi idare edenler,ambarda seyahat edenler de halkın tabanı,cemaatlardır.Ambarda bulunan halk,devlet imkanları ellerinde bulunan güvertedekilere devlet imkanlarından tabanında yararlanması gerekir diyerek ortak paylaşım,halkın yararına olan işlerin icraasını ve adaletin temini isterler de kaymak tabaka bundan rahatsız olursa ve halkı art niyetli insanların insafına terk ederse halk idarecilerine karşı güvensizlik duymaya başlarki art niyetli insanların kolayca yönlendireceği konuma gelirler.Art niyetli olanlar da bu zaafiyetten istifade ile devleti zayıflatmak,toplumun birlik ve beraberliğini bozacak cemaatsal yapılanmalar içine girerek yüzen gemiyi sonucu batma ile neticelenecek bir maceraya sürüklerler.
Mevlana Vakfı İSKENDERUN
Av.Şemsettin KESER
semsettin.keser@hotmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder