23 Ekim 2016 Pazar

LATİF KUVVET / Osman Nuri Topbaş

LATİF KUVVET

Su latif, yumuşak bir varlıktır. Fakat ısrar ile aynı noktaya vurduğunda mermeri deler, taşları oyar. Tekrar ve ısrarın, hayatta en büyük zorlukları dahî yenmeye çare olacağına misal olur.

Su bazen, sessiz bir kuvvettir. Demiri paslandırır, duvarları yıkar. Su, kolayca engellenebilirmiş gibi görünür, hâlbuki onun ince yapısını tam mânâsıyla durdurmak çok zordur. Buz olur asfaltı patlatır. Mânilerin etrafını dolaşır, fakat maksûduna ulaşır. Bu da, gayeye didişerek, sertlikle değil latif bir sûrette ulaşmanın dersini verir. Bu sebeple, Cenâb-ı Hak; firavun gibi bir tâğûta tebliğe giden Hazret-i Musa ve Harun’a şöyle buyurmuştur:

“Ona «kavl-i leyyin: Yumuşak söz» söyleyin, olur ki öğüt alır yahut korkar.” (Tâhâ, 44)
Birbirine zıt olan her iki şeyin, şeklen birbirine benzemesi mümkündür. Acı suyun da, tatlı suyun da berraklığı, duruluğu vardır. Şunu iyi bil ki, tatlı suyu, acı sudan ayırt edecek kişi; ancak zevk sahibi olan, onları tadabilen kişidir.

Kimi insanlar deryâ gözükür fakat zehir gibi acıdır. Kimi insanlar mahviyet içinde küçücük görünür fakat baldan tatlı bir güzelliğe mâliktir. Su, her şeye misaldir.

Cenâb-ı Hak da, insana; dış görünüşüne, fânî apoletlerine, kasasında depoladığı paraya veya zihninde depoladığı bilgiye göre değer vermez. Kalbî durumuna ve takvâsına göre kıymet verir…
Suyun değişime müsait yapısı, insanın girdiği ortamdan mânen tesir almasına da benzer. Su girdiği kabın şeklini aldığı gibi insan da girdiği ortamda şekillenir.

Su esasen şeffaftır. Yani renksizdir. Tasavvufta su gibi renksiz olmak, renklerden yani fânî alâkalardan ve bağlardan temizlenmek ve arınmak olarak görülmüştür. Hazret-i Mevlânâ bunu şöyle anlatır:

“Mârifet; renklerin bolluğunda değil, renksizliğin zuhûrundadır. Nitekim göklerdeki bulutların, deryâlardaki suların kendi renkleri yoktur. Onları renkten renge koyan, semâdaki Güneş’tir.”

Renklerden arınan kişi, renksizliğe ve hiçliğe vâsıl olur. Yani benliğini aradan çıkararak, cemâlî sıfatların tecellî ettiği bir kalp sahibi olur. Renksizlik, en kıymetli renktir. «Sıbğatullâh»a / Allâh’ın boyasına boyanmaktır.

Osman Nuri Topbaş 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder