27 Ekim 2016 Perşembe

EPİKTETOS'DAN

"Hayvanların satılmak için toplandığı bir pazar meydanı hayal et.Buraya gelen herkesin alıcı yahut satıcı olduğunu net olarak söyleyebilir miyiz? Hayır ! Pek çok insan hayvan almaya yahut hayvan satmaya gelmiştir.bu doğru .ancak bir kısım insanda sadece hayvanları seyretmek için ya da alışverişin nasıl olduğunu görmek için gelmiştir.Evet dostum.Hayat dediğimiz şey de bu pazar yerinden farksızdır.Bu meydandaki bazı insanlar yiyip içmekten başka bir şeyi dert etmezler.Mallar,mülkler servetler hayvanların yediği yemden farksız şeylerdir.bunu iyice bilmelisiniz.Bunun yanında bu pazar yerinde bazı kimselerde bu meydanın nasıl oluştuğunu,bu düzeni kimin kurduğunu merak edip sorgularlar.Nasıl ki küçük bir hanenin bile işleyişi için bir sahibi olması ve iyi yönetilmesi gerekiyorsa dünya hayatı denilen bu muazzam yapının da bir sahibi  ve yöneticisi olmalı ki kaos oluşmadan dirlik düzen sürüp gidiyor.Bir kimsenin bu muazzam yapının tesadüfen meydana geldiğini inanması mümkünmüdür?
Evet Demek ki bir yaratıcının varlığı söz konusudur.sonra sorulması gereken,bu yaratıcının kim olduğu,hangi sıfatlara sahip olduğu  ve yönetimi nasıl icra ettiği dir.Biz O'nun neyi oluyoruz ve bizi yaratmaktaki muradı neydi?Bütün bu soruların ,pek az kimsenin cevaplarının peşine düştüğü meselelerdir.Bu kimselerin bu pazar yerinde yaptıkları ,bu düşünüp sorgulama eylemleridir.Daha sonra vakitlerinin geldiğini gördüklerinde içleri rahat bir şekilde terk ederler bu meydanı.Kimisi de insanları hor görür ve onlarla alay eder.Halbuki oradaki tek derdi yem yemek olan hayvanların muhakeme yetenekleri olsa idi gülecekleri ilk şey bu alaycı insanların halleri olurdu.

Mevlana Vakfı  İSKENDERUN
Av.Şemsettin KESER
semsettin.keser@hotmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder