Bu husus o kadar önemlidir ki tüm itikadın binası ve omurgasıdır.Kerkezdir.Nirengi noktasıdır.Bu merkez kaybedilirse hiç düzen tutmaz.Şirk,ayak kayma,günah buradan başlar.Hadis-i Şerif ve ayet ışığında bakılırsa:"Beni gören muhakkak Hakk'ı gördü" hadisi şerifi ile Kamer suresi 54/55 ayeti:"Muktedir olan melikin indinde ,mak'ad-ı sıdkdadır" ayeti kerimesinde işaret edilen insanı kamil,Muhammed sırrının taşıyıcısıdır.Efendimizin varisidir.ve vücudu mutlakın bil cümle meratibini kendinde toplamış,O'nun bir elbise ile zuhurudur.Zira Efendimiz "Beni gören Hakk'ı görmüştür" buyurduğu veçhile İnsan-ı Kamil'de bu sözü söyleyebilir.Bu kimselerin Hakk indindeki makamı,"mak'ad-ı sıdk"olduğundan insanı Kamilin sözleri onların zevk ve hallerinin bir gereğidir.Sıfatı nefsani içinde olan kimseler tasavvuf kitaplarından öğrendikleri bu sözleri söylemeye kalkışırlarsa küfür ve zandaka olurlar.İnsanı Kamil ile insan-ı nakıs arasındaki farklardan bir kaçı aşağıdaki gibidir:
1-)İnsan-ı Kamil nefsani sıfatların hüküm ve tesirinden kurtulmuştur.onda ruhun sıfatları hüküm fermandır.İnsanı nakıs bunun aksinedir.
2-)İnsan-ı Kamil ,sıfatı kevniyyei Hakk'ın ahkamını ,şeriat dairesinde hıfzı meratip için icra eder.İnsanı nakıs ise şeriat hükümlerine riayette müttaki ise nefsinin hazzını gözetir,müttaki değilse söylenecek söz yoktur.
3-)İnsanı Kamilde havf ve hüzün yoktur.Çünkü zevki enaniyeti vücudu Hakk da tükenmiştir.,yok olmuştur.Kalbi,ilahi kazaya muti olmuştur.İnsanı nakıs ise enaniyyet zevki sarhoşluğu içinde olmakla korku ve hüzün sahibidir.Bu nedenle ,Kalbi ,ilahi kaza ile mücadele eder.Niçin böyle oldu diye.
4-)İnsan-ı Kamil Hakk'ın esrarına ilmel yakin,aynel yakin,hakkal yakin ile nazar eder.nakıs olan insan ise esrarı Hakkı bilmek hususunda akıl ve zekasını kullanır
5-)İnsan-ı Kamil ölüme aşıktır.insan-ı nakıs ise ölümden nefret eder.
Hz.Pir Mevlana efendimiz bir gazelinde buyurmaktalar ki:"Hakk ,ağaçtan Hz.Musa'ya İNNİ ENALLAH (Kasas suresi 28/30)"Ben Allahım" dedi ve bunu bütün zahir ulema ve batın kabul etti.Eğer Ağaçtan daha efdal olan beşerden söylerse ,kalb gözünün körlüğünden buna olmaz böyle deme"
1-)İnsan-ı Kamil nefsani sıfatların hüküm ve tesirinden kurtulmuştur.onda ruhun sıfatları hüküm fermandır.İnsanı nakıs bunun aksinedir.
2-)İnsan-ı Kamil ,sıfatı kevniyyei Hakk'ın ahkamını ,şeriat dairesinde hıfzı meratip için icra eder.İnsanı nakıs ise şeriat hükümlerine riayette müttaki ise nefsinin hazzını gözetir,müttaki değilse söylenecek söz yoktur.
3-)İnsanı Kamilde havf ve hüzün yoktur.Çünkü zevki enaniyeti vücudu Hakk da tükenmiştir.,yok olmuştur.Kalbi,ilahi kazaya muti olmuştur.İnsanı nakıs ise enaniyyet zevki sarhoşluğu içinde olmakla korku ve hüzün sahibidir.Bu nedenle ,Kalbi ,ilahi kaza ile mücadele eder.Niçin böyle oldu diye.
4-)İnsan-ı Kamil Hakk'ın esrarına ilmel yakin,aynel yakin,hakkal yakin ile nazar eder.nakıs olan insan ise esrarı Hakkı bilmek hususunda akıl ve zekasını kullanır
5-)İnsan-ı Kamil ölüme aşıktır.insan-ı nakıs ise ölümden nefret eder.
Hz.Pir Mevlana efendimiz bir gazelinde buyurmaktalar ki:"Hakk ,ağaçtan Hz.Musa'ya İNNİ ENALLAH (Kasas suresi 28/30)"Ben Allahım" dedi ve bunu bütün zahir ulema ve batın kabul etti.Eğer Ağaçtan daha efdal olan beşerden söylerse ,kalb gözünün körlüğünden buna olmaz böyle deme"

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder