23 Haziran 2016 Perşembe

DEVLET BAŞKANLARININ-SULTANLARIN SÜLUKU

Bir derviş,tekkeye kapılanır ve orada şeyh efendinin nazarı altında eğitim sürecine girer.Peki Bir devlet başkanının/sultanın süluku nasıl olur?.Metli Dede'den yetişen merhum Hasan Hüda hazretleri Turgut Özal'la alakalı şunları söylemişti:"Mürşit kuvvetli olursa,müridi Cumhurbaşkanı olsa bile o makamdan indirmeden onu irşad eder "Şüphesiz  bir sultanın irşadı bir mürit gibi olamaz.Çünkü Devlet başkanının bir saat halkın işleri ile meşgul olmaları bir dervişin kırk gün çile çekmesine denktir.Çünkü Halka hizmet Hakk'a hizmettir.Bu nedenle devlet başkanı yahut yöneticilirle Şeyhler arasındaki ilişkiyi,şeyhin sıradan bir müritle olan ilişkisi gibi değerlendirmemek gereklidir.Mürşidlerin onlarla özel işlemleri vardır.Himmetleri her zaman onlarladır.Ancak ameli olarak onlardan çok büyük vazife istenmez.Çünkü sıradan bir müridin iki üç saatini alacak olan günlük özel işini,Yönetici yerine getiremez.Bu nedenle Akşemsettin ,Padişahın gönlü dervişlik alemine akmasın da devletin işleri aksamasın yahut zafiyet geçirmesin diye Fatih'ten ayrılarak Göynük'e çekilmiştir.Ebulvefa hazretlerinin,devrin padişahını dergaha kabul etmemesi gibi bu davranış devlet işlerinin selameti içindir.Nizamı alem daha önemlidir.

Mevlana Vakfı  İSKENDERUN

Av.Şemsettin KESER
semsettin.keser@hotmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder