20 Eylül 2020 Pazar

BATI-AVRUPA

Batıya giden aydınlarımız bize tertemiz sokakları, göz kamaştıran binaları, inanılmaz teknolojiyi , uygar ilişkileri anlatırlar"Batı" ulaşamadığımız ufuk çizgisi,"çağdaş uygarlık düzeyi", dilimizden düşmeyen dua oldu. Batılı kimi gün Şarlo, kimi gün John Wayne, kimi gün Neil Amstrong, kimi gün Rabo olarak karşımıza çıktı. Oradan gelen devlet adamları, sanatçılar ,sporcular peygamber gibi karşılandı ve ülkelerini yönetmeye hak kazandılar Batı uygardı, gelişmişti ve insan haklarına saygılıydı.Ondan izinsiz bir şey yapılamazdı.Sonra dünyada yapayalnız kalır, belki de ağır bir şekilde cezalandırılmayı hak ederdiniz. Batı bu muydu? İki yüz yıl süren haçlı seferlerinde müslüman çocukları parçalayan, Amerika'da köpeklerinin karnını doyurmak için yerli halkın çocuğunu parçalayıp köpeğin önüne atan, farklı bir mezhebe inandıkları için Pariste bir gecede katledilen 40.000 insanın diri diri yakılması,Kazıklı Voyvado'nun zevk alemleri Batı'nın beslendikleri kaynaklardı. Batı yapıları göz kamaştırırken yaptıklarıyla acı veren,albenisiyle cezbedip baldıranla zehirleyen, özgürlük adına terör üretip, barış adına efendilik taslayan bir ucubedir. Batı her şeyden önce bir vahşi. Batı dendiğinde Avrupa, Rusya ve Kuzey Amerika olarak anlamak gerekir. Hürriyet havarisi ama terörist. Demokrat ama zalim. Üretici ama daha çok sömürücü. Üstünlüğü, öndeliği, vazgeçilmez ve paylaşılmaz bir hak olarak kendisine mal eden Batı, hak edilebileceklerin de en aşağılığına tutsaktır. Madde, batılı hayatını maddeyle örer. Onun bütün yapıtaşları maddedir. Hürriyeti, inancı, adaleti, sevgisi maddidir. Madde ve türevleri tek hedefteki amaç, tek araçtır batılı için. Bu yüzden Batının maddi üstünlükleri hariç, diğer bütün üstünlükleri hayalidir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder