24 Eylül 2020 Perşembe

DOKSAN DOKUZ KURALI

99 KURALINI HİÇ DUYDUN MU? Padişah vezirini huzuruna çağırarak sorar: "Bana hizmet eden hizmetçimin hayatta benden daha mutlu olduğunu görüyorum,acaba sebebi ne ola ki? Hâlbuki onun hiçbir şeyi yok. Ben ise padişahım,her şeyin sahibiyim,ama onun kadar huzurum ve keyfim yok..." Bunu işiten vezir cevap verir: “Ey padişahım,sen ona 99 kuralını uygula!" Padişah "Bu kural nedir?" dedi. “Gece bir torbaya 99 altın koyup kapısına bırakalım ve üzerine de ‘Bu 100 altın sana hediyedir’yazıp sonra kapısını çalalım ve olanları izleyelim..." Padişah vezirin tavsiyesine uyarak o gece "Bu 100 altın sana hediyedir" yazılı altın kesesini evinin önüne bıraktırır... Hizmetçi kapıyı açar,sağına soluna bakar ve keseyi alır. Heyecanla altınları sayar lakin bir tane altının eksik olduğunu görünce “Galiba dışarıda bir yere düştü” diyerek çoluk çocuk kayıp altını aramaya koyulur. Gece boyunca kayıp altını ararlar, bakmadıkları sokak yoktur. Hatta boş araziler ve sokaklardaki eşyaların bile altlarına bakarlar. Ama nafile... Eksik altını bulamadıkça baba,çocuklarını azarlar hatta bir ara onlara saldırır hâle gelir... Ertesi gün olur; sabah,hizmetçi kederli,düşüncelidir. Çünkü bütün gece uyumamış kayıp altını aramıştır. Suratı asık,keyifsiz,her hâlinden şikâyetçi bir tavırla padişahın huzuruna gider. Böylece Padişah 99 kuralının anlamını öğrenmiş olur... Aynen hayat da böyledir. Kimi zaman Allahın bize ihsan ettiği 99 nimetini unuturuz. Sonra hayatımızı o kayıp bir nimeti aramakla geçiririz. Gelin biz doksan dokuz nimetin tadını çıkarıp şükür edelim... Şükür nimeti ziyadeleştirir... Vesselâm!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder