27 Ekim 2017 Cuma

MEVLEVİ SİKKE E SERPUŞ GİYENLERE ANLATIMLAR

Necib Sultan'ım anlatmıştı:Sabah kalktığımda mutlaka hane halkı bir bardak çay ikram eder , o sırada sabah şükrünü eda için bahçede doğu batı cihetinde gidip gelirdim.Ben Ordinaryus Prof.'da eğitimimi tamamladım.Son eğitimcim Seyyid Ali baba hazretleri idi.Sabahleyin hafif uykum halinde Seyyid Ali Baba hazretleri seslendi:Kalk,iki kişiseni .Dörtyol ..istasyonunda bekliyorlar.Hemen kalktım Etrafta kimse yoktu.sabah ikram edilen çayı beklemeden dışarı çıkıp araçların geçtiği yola çıktığımda bir minübüs şöförü "Hasta almak için .İskenderun'a  gidiyorum dedi.aracına bindim ve .Dörtyol istasyonunda  indim.Minübüscü para almadı.indiğim yerde gerçekten iki tanımadığım adam bekliyordu.adamların yanına vardım o esnada İskenderun İstikametinden bir yolcu arabası geldi bu iki kişi Adana istikametine giden bu araca binmeleri üzerine bende onlarla birlikte bindim.Adana şehir otobüs garında indiler.Bende indim ,kendilerini takip ettim.Eski Adama adliye binasının karşısından  Tepebağa çıkan sokağa girdiler tırmanmağa başladık.Duvarda bir ok işareti altında "burada bir Müslüman var" yazısı dikkatimi çekmişti.Bu mihvalde çıkmaz sokak başına geldik.Eski bir Osmanlı kapısı önüne gelince hafifçe kapıya vurdular.Kapının ağır olan demir mandalı açıldı içeri girdiğimde geniş bir avlu,ileride bir konak ve sağ tarafında genişçe bir sofa ve genişçe bir oda mevcuttu.İki kişi ile birlikte bu odaya girdiğimizde bir sedir üzerinde yaşlı birisinin yattığını gördüm.üç adet iskemle vardı.iskemleye oturarak sessizce beklemeye başladık.Sedirin altındaki perdenin içinden  bir kedi çıktı.bir misafirin önüne geldi onu izledi.Sonra diğer misafiri izledi sonra beni izledi ve sıçrayarak dizime oturdu.Bir müddet sonrada aşağı inip tekrar sedirin altına girdi.Bazı hayvanatın,büyüklerin emri altına verildiği sohbetini duymuştum.Yatakta bulunan zat anlatmaya başladı:Babam maddi manevi ilim sahibi,annem ise hafız birisi idi.Babam beni yetiştirme gayreti içinde idi.uzun yıllar sonra bir kardeşim doğdu.Ben delikanlılık çağına geldiğimde Babam vefat etti.Askerliğimi yapıp döndüm.Sonra da annem vefat etti.Erkek kardeşim küçük olduğu için evlenirsem acaba gelecek olan kadın kardeşime nasıl davranır endişesiyle evlenmedim.Bu odanın çatısı eski kiremitlerdi.Birgün dış kapı açıldı,bir kamyon içerisinde otuz kişi indi,
.Ellerinde alet ve edavatlarla çatıya çıkıp tüm çatı kiretimitini ve altındaki çürümüş malzemeyi kaldırıp aşağıya attılar ve tamamını temizlediler.ertesi günü iki kamyon dolusu insan gelerek tüm çatıyı yeni kerestelerle yeniden inşa ederek gittiler..."Anlatılan hikayede anlatılmayan iki bölüm pass geçildi.Pas geçilen bu iki kısmın birinci bölümü için "Bu Mevlevi sikkesi giyenlere anlatılabilir" dedi.Anlatılmayan diğer kısım için ise bu husus ancak Serpuş giymeyi hak edenlere anlatılabilir dedi.Sonra yataktaki yaşlı mübarek destur deyince biz üç kişi kalktık.arka arka tazimle odayı terk ettik.Tekrar aynı yoldan Adana Adliyesinin önüne geldiğimizden o iki kişinin her biri ayrı istikametlere gittiler.Ben ortada kaldım.Tekrar garaja giderek Dörtyol'a döndüm..(Hikayenin kalan kısmı anlatılırsa inşallah bloğa eklenecektir)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder