TASARRUF SAHİPLERİ

Züleyha,ince dekolte elbise giyinip Yusuf Peygamberi perişan edeceği sırada Babası Hz.Yakub'un eli onu göğsünden itince içindeki menfi duygular kaybolmuş ve kadından kaçmıştı.Bir dervişte Hindistanda kendisine evlilik teklif eden bir kadını peşin peşin öpmeye hazırlanırken ,şeyhinin kolu araya girmiş ayırmış.Kadın bu kolu görünce sormuş:"Bu kimin elidir?"adam cevap vermiş "B şeyhimin elidir.Bizi nikahsız birleştirmek istemiyor"deyince kadın merak etmiş.Hindistandan vatanını terk etmiş ,o dervişle beraber İstanbul'a  kadar gelmiş ve Şeyh Efendiyi bulmuşlar,dergahta düğünleri yapılmış.
Yağmur güle koku verir.Sebzelerin meyvelerin hayatlarını temin eder .Bir taraftan toprağa girer ,diğer taraftan yılanların ve haşeratın susuzluğunu giderir.Herkese mübah olan çok şey vardır ki dervişlere ve aşıklara haramdır.Mesela herkesi görmek,hataları görmek,tenkit etmek,"Ben böyle değilim"diye övünmek,kendinden cahil olanların yanında böbürlenmek,fakirleri,cahilleri hatta fahişeleri bile küçük görmek.Bunların manası ,kendini onlardan iyi,alim,zengin,marifetli görmek gelir ki kibir ve benlik iblisin ahlakındandır."Heman seyrancısın seyranın eyle/deme şu şöyledir bu böyle"diyerek her şeyle alakamızı hoş görmüyorlar hak erenler.