"Vahdet-i Vücudda"her varlıkta Hakk'ın zuhuru vardır.en ufak zerre dahi bu saltanat sahibinden uzak değildirve Hazreti Allah'da tam manasıyla ,Efendimizden zahir olmuş ve yine onda gizlenmiştir.;ama mertebelere vakıf olmak ve riyaet etmek te lazımdır.Her varlığın kemal noktası ,Nuru Muhammedi'den hissesine düşen miktar kadardır.Güneşi doğunca görürüz.Seher vakti olunca onun doğacağını anlarız.Karanlıkta da arzımızın güneşe arkasını döndüğünü idrak ederiz..Gölgede olanlar göremez,fakat anlar hissederler.Beşeriyette kalarak gözü toprağa,tasa,ete,kemiğe bakanlar,onlardaki asli nuru göremezler.İnsanların bunu idraki,kokulu çiçeklerin koku verme zamanlarını,meyve ve sebzelerin olgun ve yenecek hallerini ,kıymetli madenlerin işlenerek parmağımıza ,kulağımıza takılır hallerini bilmeleri gibidir.Bu alemde yokluk yok.Hep var.Yokluk cehalette,karanlıkta ve körlüktedir.Var olan,bizleri görür gibi Hakk'ı görürKendinden kendini nur olarak görür ki o zamanda zaten kendi kalmamıştır.Denizdeki balıklar denizi bilmezler ve bundan başka bir alem yoktur derler.Sudan çıkınca nurlu alemi görürler ve canları pahasına derhal can verirler,insana gıda olmak suretiyle fani olurlar.Miracın başı yokluk,sonu tam olanla,Hakk'la var olmaktır."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder