9 Haziran 2023 Cuma

İDARECİ ALNI SECDELİ OLSUN GERİSİ ÖNEMLİ DEĞİL ANLAYIŞI

 İslam namaz ve oruç gibi sadece belli ibadetlerden ibaret değil. Biliyoruz ki attığımız her adım, her söz ve eylem ibadet bağlamında bir anlam ifade etmektedir. Çünkü din, hayatımızın her alanında yapıp ettiklerimiz konusunda bize öneriler sunan ve belli yükümlülükler getiren değerler bütünüdür.

Gerek yönetimsel, gerekse bireysel anlamda İslam, her işimizi adalet üzere yürütmeyi, hakka-hukuka riayet etmeyi, başkalarının ırzına-namusuna tasallutta bulunmamayı, bireylerin özgürlüklerini korumayı, yolsuzluk ve rüşvetten uzak durmayı, yalan söylememeyi, insanlara iftirada bulunmamayı, eğer yöneticiyseniz liyakati esas almayı, her eyleminizde Allah görüyormuş gibi şeffaf davranmayı öğütler ve önerir.

Fahreddin er-Râzî, Nisâ sûresinin, “Kim bir hata yapar veya kasıtlı günah işler de onu bir suçsuzun üzerine atarsa büyük bir bühtan ve apaçık bir günah yüklenmiş olur” meâlindeki 112. âyetinde geçen bühtan kelimesini, “Din kardeşine kendisinde bulunmayan bir kusur ve kötülük isnat etmendir” diye açıklar (Mefâtîḥu’l-ġayb, XI, 38-39).

slâm’da iftira haram kılındığı gibi asılsız olması muhtemel haberlere doğruymuş gibi ilgi göstermek ve bunlara araştırmadan inanmak da yasaklanmıştır (el-İsrâ 17/36; el-Hucurât 49/6). (İslam ansiklopedisi)
Hal böyleyken Türkiye’de alnı secdeye giden Müslümanların, İslam’ın temel değerleri ve önerileri konusunda nasıl bir tavır sergilediklerine yakından bakmak gerekiyor.

Maalesef Müslümanların kahir ekseriyeti için yöneticilerin adil olması ya da olmaması bir anlam ifade etmiyor. Eğer yöneticilerin alnı secdeliyse yolsuzluk yapmaları, yalan söylemeleri ya da başkalarına iftirada bulunmaları görmezden gelinebiliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder