12 Eylül 2021 Pazar

A'RAFTA KALANLAR

 Fena mertebelerini bitirip , bekaya geçmemeye "a'rafta kalmak" denir. Her ikisi de fenayı bitirmiş oldukları halde, a'rafta kalanlarla bekaya geçenler arasında bazı farklar vardır. Bekaya geçenlerde irfaniyet olmasına mukabil, a'rafta kalanlarda şüphe vardır. Hocalar bunlar için "Cennetle cehennem arasında kalacaklar, cehenneme bakıp biz orada değiliz diye sevinecekler, buna karşılık cennete bakıp ve oraya giremedik diye üzüleceklerdir" derler. Ancak bu değerlendirme işin iç yüzünü bilememektir.
Çünkü, gerçekte a'raf irfaniyet kespetmiş, bir kefesi cennet, bir kefesi cehennem olan terazinin dili gibi olmuş , sağı da solu da inkar etmeyip ikrar etmiş bir makamdır. Orası bocalama yeri değildir, her ikisinin vahdetinde ortak noktasıdır ve her iki tarafı da kapsar. Terazinin ortada olan dili, her iki tarafa meyletmeye müsaittir. "Her kim zerre kadar hayır işlerse onu görecek ve kim zerre kadar şer işlemişse onu görecek(99-7,8) ayetine delalet eder. Terazinin "hayran yerah" tarafı, "Rahmetim gazabımı geçmiştir" düsturu gereği biraz ağır basar. Bu nedenle bakkal terazilerinde ağırlığın müşteri tarafına geçmesine göz yumulması adet olmuştur, Merhametlilerin en merhametlisi insanın gönlüne ufacık bir muhabbeti ilahiyye tohumu atması üzerine zamanı geldiğinde bu tohumdan inkişaf başlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder